dağılmış saçların
Dağılmıştı saçları...yastığını kaplamıştı o ipek saçları....dokunmak okşamak istedim saçlarını...ama cesaret edemedim..mis kokusunu uzaktan kokladım yanına yaklaşamadım..
bebekler gibi uyuyordu..o uyanmadan gitmeliydim.meleğim uyurken ben uzaklaştım.onun göremeyeceği yere saklandım ve onu izlemeye devam ettim.izlemekle yetiniyordum.o yumuk gözlerini yavaşca açmaya başladı.gözlerinin içi mutlulukla dolmuştu adeta....
eskisi gibi onun sevdiği sütlü kahvesini keşke ben yapıp ellerimle verebilseydim ona.ama o beni çoktan unutmuştu.hatırlamazdıki beni...yatağından yavaşça kalktı.korktum ve hemen uzaklaştım geri döndüm..
her sabah yanına gidip o mis kokusunu kokluyordum...onun haberi hiç olmadan...
benden habersizdi.
bir gün uyurken yine yanına gittim ve sessizce oturdum yatağına.ilk defa bu kadar yakındım ona.ve birden bir ses duydum hayatım geç kalacaksın dedi biri...irkildim bilmiyordum kaçmak istedim ama zaten meleğim beni göremiyordu...o anda gözüme bir defter ilişti...ben meleğimle yola çıkmıştık trafik kazası geçirdik ve defterimde arabamdaydı...ben meleğimin çığlıkları arasında kucağında sen ağlama meleğim ben bırakmam seni diyip gözlerimi kapamıştım.gözlerime karanlıklar geceler inmişti...meleğim benim yüzümden ağlıyordu...
gözlerimi açamadım o melek yüzünü göremedim ama hissediyordumki meleğim ardımdan çok üzülmüştü.meleğim toprağa vermişti beni...üzülüyordu ağlıyordu o beni görmüyordu ama ben onun yanındaydım hep...hergün mezarıma gelip ona aldığım güllerden getirirdi...bir kaç yıldır mezarıma gelmiyordu..bende meleğimin yanına gidiyordum biliyordum seviyordu beni...
oysa meleğim unutmuştu beni evlenmiş ve bir meleği olmuş.bir daha göremedim meleğimi....
meleğimin hayatı artık ben değildim unutmuştu beni...o artık mezarıma gelmiyor.....