Demlenmemiş Sözcükler

" Hasret, en güzel şiirle anlatılır. Buraya ne yazsam bir şiirin tek dizesi eder mi ki? Bir kere girmişse yürekten içre sevda, hasretini ancak şiirinle demlersin. "

Bir kunduram vardı onunla ilk buluşmamda giydiğim. Düzgün olsun istemiştim kılığım kıyafetim. Onu gördüm bugün ayakkabılığımın en ücra köşesinde. Eskimişti, tıpkı zaman gibi. Ökçelerine basılmış, yıpranmıştı.

Sevda ateşim harlanmıştı bugünlerde. Hasret tütüyordu hanemden ötelerde. Kasım ayının en keskin ayazına uğramıştım dışarıya adım atar atmaz. Sıcak, koyu bir çay ne iyi gelirdi şimdi ama O'nun elinden olursa. Kıvrak bir hareketle telefonu çıkardım cebimden ve tuşladım ezberimin sevda tuttuğu numaraları.

"Çok soğuk geldi sensizlik. Üşüdüm. Sıcak bir çayın var mı acaba? " dedim yüzümde henüz tükenmemiş gülümsemeyle.
" Tabi efendim hemen geliyorum, çayınızı hazır ederim." dedi biraz da esprili bir ifadeyle.

Telefonu kapattım, yürümeye devam ettim. Elimde henüz demini almamış bir kelâm topluluğu düştü yüreğimden. Tutmadın onu. Ona bakmasan da kendine iyi bak.

Şiirim demini almadı belki ama umarım birazdan içeceğim çay demini almıştır.

02 Kasım 2015 1-2 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar