Dokuz Buçuk / Arkası Yarın 2
Hemen katlayıp gazeteyi koydu masanın kenarına, bozukluk aradı yoktu, daha doğrusu, cebinde hiç para olmadığını fark etti.
-Hayri kredi kartı geçerli mi,
-Yok, daha neler, varsa ver yoksa sonra verirsin,
-Ya bir daha gelemezsem buralara,
-Tamam, benden olur o zaman
Hayri'nin çay ocağından ayrılıp pasajdan dışarıya çıktığında soluna doğru dönüp bir kaç adım attı, sonra vazgeçip tam tersine döndü, orada da durakladı, ne yapacağını bilmez durumdaydı. Aklına gazetedeki resmi geldi, bir an evvel eve gitmeliydi. Cebinden arabanın anahtarını çıkarıp bastı, ses yok...
Bir kaç saat önce, neler yaşandığını hiç hatırlamıyordu. Arabasını nerede park ettiğini, buraya nasıl geldiğini, neden buraya geldiğini, aklını zorlamaya çalıştı ama başaramadı. Pasajın önünde donup kalmıştı ki,
-Hayırdır yolunu mu bulamadın,
Ardını döndü;
...Yeni kanka Hayri olsa gerek,
-Bulurum Hayri sen merak etme!
Bir kaç adım daha atarak ilk yöneldiği tarafa hareketlendi, telefonu aklına geldi, elini paltosunun cebine attı, evet oradaydı.Beyninin içindeki kıvrımlara hükmedemeyecek kadar güçsüz hissetti kendini, attığı birkaç adım sürecinde. Ani bir korna sesiyle irkildi, önüne açılan araç kapısından içeriye baktı. Tanıyamadı!
-Hadi atla, ne bekliyorsun?
-Kimsin?
-Kim miyim? Dalga mı geçiyorsun acele et!
…Biraz duraksadı, direksiyondaki kadın kendisini tanıyor olmalıydı.
Soluna döndü, kadına baktı, puslu bir görüntüden ibaretti. Sert bir kalkış yaptılar, sağ tampon bir yerlere çarpmış olmalıydı, kütürtülü bir ses duyuldu.
-Neredesin sen? İki saattir seni arıyorum ara sokaklarda, bakmadığım yer kalmadı!
-Bir şey sorabilir miyim? Sen kimsin?
-Ay sahiden de aptallaştın sanırım, sen kafayı mı yedin?
-Hayır, gerçekten seni tanımıyorum veya tanıyamadım diyelim,
-Haluk sen ciddi misin, dur bakayım, ha evet sanırım ciddisin!
-Evet, şaka mı, yaptığımı sanıyorsun?
-Dur şimdi sana kim olduğumu hatırlatacağım, az sabret,
-Peki, nereye götürüyorsun beni?
-Güvenli bir bölgeye,
-Güvenli bölge mi?
-Evet güvenli bir bölgeye,
-Neler olduğunu anlatacak mısın! Yoksa, beni indir burada,
-Anlatacağım Haluk biraz sabret,
-Adın ne?
-Ay Haluk cidden çıldıracağım artık, ben Gamze!
-Memnun oldum, bu arada Haluk kim?
-Sensin!
-Ben Haluk muyum?
-Evet, sen Haluk’sun ve biz evliyiz!
-Ne, karım mısın?
-Evet 13 yıllık!
-Peki, güvenli bölge meselesi nedir?
-Haluk! Cidden, neler olduğunu anlatacak mısın, yoksa bu da yeni bir oyun mu?
-Hayır, oyun filan değil, öncelikle Haluk kim, gazetede resmimi gördüm üstelik!
-Peki, sen Haluk değilsen, kimsin?
…sessizlik,
-Ben, ben, ben,
-Evet, sen, sen kimsin? Gazetede resmini gördüğünü söyledin az önce, kimsin sen?
-Bilmiyorum!
-Bak Haluk, biraz sabret, az kaldı!
Biraz gizemli bir hikayeye benziyor. Sanırım devamı da olacak ilerleyen zamanlarda... Kutlarım içtenlikle kıymetli kardeşimi...