Dost Paltolu Insanlar
"
...
- Bu kadar gururlu olmak ne kadar doğru?
- Insan yalnızken de mutludur.
- Ama özlemiyor musun, keşke demiyor musun, ağlamak için bir omuz aramıyor musun?
- Kimin omzunda ağlarsan en çok o bilir gizli yaralarını ve en ufak tökezlemende geçiriverir sırtına bıçağı.
- Kimseye güvenmemelimiyiz yani!?
- Hayır, herkese güvenmemelisin.
- Canın yanmış ondan böyle konuşuyorsun.
- Canı yanan çok insan gördüm, hayvanlarda buna dahil, ondan böyle konuşuyorum.
... "
Insan canı yandığında mı başkasına öğütler verir yoksa korkusundan mı? Bilmiyorum. Ilk bıçak yaramı ilkokulda düştüğümde kaldırmayan sıra arkadaşımdan aldım. Sıra arkadaşı ne kadar derin bir anlamı vardır kimse bilmez. Onunla aynı sırayı paylaşıyorsun. Okulun ilk günü onu görüyorsun, yanına oturtuyorlar, hadi arkadaş olun bakalım diyorlar, korkak ve titrek cümlelerle yaklaşıyorsun, sonra çok seviyorsun, onunla bir sırayı paylaşıyorsun aynı yatağı paylaşmak gibi. En yakının o sanıyorsun. Insan en büyük yaralarını o zaman alıyor aslında.
Büyüyorsun. Başka sıra arkadaşları, başka hayatlar tanıyorsun. Insanlara bir şans daha veriyorsun, onlara yeniden güveniyorsun. Çünkü güvenmek zorundasındır, yalanı olduğunu bilsen de inanmıyormuş gibi yapmak zorundasındır. Filmlerde, dizilerde gördüğün dostlukları yaşadığını düşünüyorsundur ama hayatta bir film değil midir? Ve filmlerde kimse sırtından vurulmuyorsa tutmaz, mutlaka ihanet olmalı.
Peki gurur ne kadar değerlidir? Kimine göre egoistce tutunulan şey, kimine göre olması gereken. Benim için duygularımın baş kahramanı. Nasıl affedilir göz baka baka söylenilen yalan, arkandan konuşulan laf? Hani meşhur bir vazo hikayesi vardır, kırıldı diyelim vazo, yeniden yapıştırdın belli olmaz mı kırıkları? Aynısı gibi bakabilir misin ona? O eski vazo mudur? Değildir. Insanlar çıkarları için affederler onları kıran, ihanet eden, yerin dibine sokan insanları. Daha doğrusu dost paltosu giydirdikleri insancıkları. Eğer onu tanımasaydınız, uzaktan konuşsaydiniz gardınızı direk çekerdiniz, affetmek ne demek mahvederdiniz. Ama dost dediniz siz ona yapamazsınız.
Hayır, yapmalısınız. Çünkü gerçek dostlar, sevgililer, arkadaşlar, kardeşler incitmezler. Bir kere ihanet eden mutlaka ikincisini eder.
Bir çok şey filmlerden değilde hayatın içinden dolu dolu yaşayarak öğreniliyor aslında. Kimi insanları görürsün Hz. Mevlana'nın dediği gibi ya olduğu gibi görünürler ya da göründüğü gibi olurlar, içleri dışları birdir. Kiminin de maskeleri vardır kimsenin fark etmediği, bunlardan kendimizi korumak lazım. Güzel bir öykü yürekten kutlamak boynumuzun borcu Berna hanımı ...👍
Çok teşekkür ederim
..okudum ki geçmek olmazdı birkaç satır yazmak adına doğruydu sorgularla başlaması ilk yürek atımlarında çıkılan içsel hayat yolculuğuna.. 'güvenmek' çok özel bir kavram yazar gayet temkinli bu konuda ürkütmüş yaşadıkları ve genel kabul görse de ikinci bir şansa izin veremiyor ki mutlakçılık olmamalı derim ben kişiye göre değişen yargılarda bir şans daha verilmeli hatta daha fazlası tabii burada anahtar sözcük 'kişilik', 'sevdiğin değer verdiğin biri'.. ..teşekkürlerle kutlarım anlaşılır kolay okunur güzel bir yazı olmuştu 'dost paltolu insanlar'
Ben teşekkür ederim güzel yorumunuz için..