Eğer Adamsan
Ilık eser rüzgar baharın ilk günlerinde,Islak düşer yağmur taneleri, güzelleşir yeşil, maviyle bütünleşir. Kalabalık çoğalır caddelerde,bugün kentimin sokaklarında savuruyorum adımlarımı,caddenin başında çiçek sergisi olan murat dikiliyor karşıma,selamlaşıyoruz,buyur ediyor tebessüm ile başlıyoruz sohbete,soruyor bugünün anlamı ne? Şaşkın şaşkın bakıyorum, anlamlı bir gün mü bugün diyorum..
Bana tarihleriyle günleri ve önlemlerini sayıyor,bu günler önemlidir,bugünlerde para kazanabiliyoruz,en çok çiçek sattığım günde anneler günü diyor.
Çaylarımızı yudumlarken birden kaşlarını çatıyor,dinle abi diyerek başlıyor söze:
"Yirmi senedir burada çiçek satarım,öyle insanlar tanırım her gün çiçek alır,öyle insanlar vardır sadece selamımı alır,çiçek de selam da aynıdır,çiçekle selamı almayan bana uzaktır.
Özel günler dışında pek satış olmaz,para kazanmamız için mutlaka gün anlam taşımalı,bizler nedense sadece bu günlere önem verip sevdiklerimizi çiçeklendirip hediyeler alıyoruz,kadınlara verdiğimiz değer bir yılda bir elin parmakları kadar.Bak abi şu karşıdaki çay ocağında oturan yan taraftaki cafede sohbet eden adamlara,her gün gelirler,buraların müdavimlerindendir,bir kaç çay içer dedikodu yapıp boş boş konuşup,üç beş lira hesap ödeyip akşam evlerine giderler,çay iki lira gördüğün şu çiçek demeti de iki lira,bir çay eksik içip; eşine,sevdiğine,annesine bir demet çiçek alıp götürmezler,kadınlar hakkında konuşmaya gelince mangalda kül bırakmazlar,ama onlara ne saygı gösterirler nede sevgilerini sunarlar,ben olanların ciğerlerini bilirim."
Murat'ı sakinleştirmek için konuyu değiştirdim, çiçekleri sordum,hangi çiçekler hangi mevsimde yetişir,nasıl korunur,fiyatları nedir,özelliklerinden bahseder misin dedim.Güldü gülüştük,bir çok çiçekten bahsetti. Boynunu büken gelincikten,karı delen kardelenden,laleden sümbülden,mor menekşeden...
Çiçekler konusunda o kadar çok şeyler anlattı ki şaşkınlığımı gizleyemedim,en sonunda latife olsun diye; çiçeklerler dalında güzel Murat dedim.
Dudağını büktü, dinle abi diyerek başladı söze:
"Çiçek dalında güzel diyorlar,haklılar bu sözü söyleyenler;sabah kahvaltısında gül reçeli yiyorlar,gelincik şurubu içiyorlar,bu yetmiyor çiçeklerden yapılan koku ve parfümleri kullanıyorlar,çiçek yağlarını sağlık için üretiyorlar.Demek ki çiçek faydalı olduğu her yerde güzelmiş."
Murat'ın bilgileri çiçek ansiklopedisi gibiydi,çevirip çevirip okusam doyamıycaktım,ayrılık zamanı gelmişti,değişik çiçeklerden bir demet yaptırdım,elimi sıkarken nasır tutan eli gül dikenlerinden delik deşik olmuştu,alnından ter değil emek akıyordu,vedalaşırken gözbebeklerime dikti gözlerini.
"Abi adamlık böyle kahve köşelerinde oturup evine elini kolunu sallayarak gidip;eşini,anasını,bacısını hor görüp,önemsizce davranmak değildir,bu arada buradaki çiçeklerin hiç biri güzel değil, en güzel çiçek kadındır "
Bir kez daha şaşırmıştı beni bu sözleriyle
Gün güzeldi,Murat'ın sohbeti fevkalade, eve gidene kadar adam gibi adam nasıl olunur diye düşündüm.Ve eğer ADAMSAN;
Eğer adamsan; tanıyacaksın kadını...öylesine konuşmayacaksın,göz ucuyla bakmayacaksın gözbebeklerinde mahkum olacaksın,onları üzmeyeceksin,kıymet bilip,önemseyeceksin,sen ağlasan da onları güldüreceksin,üzülsen de üzmeyeceksin.
Adamsan; annenin,bacının,eşinin,kızının kadın olduğunu bileceksin,onlara samimiyetinle değer vereceksin,saygı duyarak,yürekten seveceksin.
Eğer adamsan; hakaret etmeyeceksin,onurlarını zedelemeyeceksin, el kaldırmayacaksın,hatta onlara kalkan elleri kıracaksın.İşte kadınlara böyle davranıp onları özümseyip gözbebeklerinde saklıyorsan;
Sen gerçekten ADAMSIN..
Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20ud83eudd20
Başta siz olmak üzere ; Secki kuruluna teşekkür ederim.