Ekmek Kokusu
Sobada yanan odunun yaydığı kokuyu ve insana verdiği huzuru duyumsadınız mı hiç ? Bu koku bir de yeni pişen ekmeğe karışınca, içim inanılmaz bir huzurla dolar benim.
Bu parmak kadar çocuk olduğum günden beri böyledir. En bezgin olduğum zamanlarda bile bu koku beni hayata bağlamıştır. Öğrenciliğimde en çok ekmek ve simit fırınlarının önünden geçerken mutlu olduğumu fark etmiştim.
O koku ki beni alır ta çocukluğuma; köylere ve köylerdeki avlulara götürür. Ninemin taş avluya uzattığı *mineyitler gelir gözümün önüne. Bembeyaz kabaran hamurlar; avluda öylece beklerler. Fırının yanmasını ve ekmek pişirecek konuma gelmesini, ben öylece oturup beklerdim ekmekler gibi. Fırın süpürülür ve hamurlar içine tek tek bırakılır. pişerken etrafa mis gibi koku yayılır. Mahalledeki bütün çocuklar toplanıp pişen ekmekten pay almak için bekleşir. İlk çıkan ekmek oracıkta paylaştırılıverir. O ekmek o kadar lezzetlidir ki yanına hiçbir katık istemez.
Tek başına bir toplumun kültür aynasıdır ekmek. O ki destanlar yazdıran kurtuluş savaşında kadınlarımızın kar kış demeden cepheye taşıdığı ve askerlerimizin tek besin kaynağı. Ekmek olmadan sofraya oturmaz Türk toplumu. Sofrada baklavadan bile daha önemlidir ekmek. Hiçbir besin onun verdiği doyma hissini veremez.
Küçükken, analarımız yerde ekmek bulduğumuzda , alıp yükseğe bırakmamızı öğütlerdi. O zaman bir anlamı yoktu bunun. Ama şimdi anlıyorum. Hayatta olmazsa olmaz bir besin olduğunu ve milletçe sofrada olmazsa karnımızın doymadığını...
Bir ekmeğin üstünde
Rüzgarın ezgisi
Suyun nağmesi
Toprağın ağıtları yükselirken,
Ellerin nakışları oynar...
Tülay Alp Özyurt
*mineyit : tahtadan yapılmış ekmek koyma aracı.
Ne de güzeldir o fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusu. Eve ekmek götürmek de hele de helal bir parayla çok kıymetlidir çok güzeldir. Tebrikler içtenlikle Tülay hanım...👍