Elif Kız
Çok uzak bir ülkede diye baslamayacağım . Hemen hepimiz için gerekli olan sevgi üzerine öykü benzeri bir anlatım sunmak istiyorum.
Kendi yaşadıklarımdan değil, ancak anlatılan bir yaşanmışlık.
Güzel ülkemin 1950' li yıllarında bir dağ köyündeyiz. Kışı çok zor şartlarda yaşanan, bütün kerpiç evlerin tamamen kara gömüldüğü , dışarı çıkmak ve damdaki karı atmak için tünel kazmak zorunda kalan köylünün, yoldan, sudan ,elektrikten , güncel olaylardan haberi Alamancı Hıdo ' nun külüstür radyosundan aldıkları bir köy.
Adı Balköy . Neden derseniz ; yazın yaylada bal kovanlarında dağ çiceklerinden elde edilen meşhur balı yüzünden.
Gelelim öykümüze .
Elif kız,boyu posu , işbilirliğiyle herkesin beğendiği gelinlik çağda ve isteyeni çok olan köyün en güzeliydi.
O yakın köyden Hasan'ı bir düğünde gördüğünden beri başkasını düşünemiyordu, gelenlere hayır diyordu.
Derken istemeye geldiler . Bu mutluluktu. Sevdiği erkekle evlenmekten daha güzel bir şey yoktu onun için. Söz kesildi , başlık parası derken düğün günü kararlaştırıldı.
O gün, davul zurna kız evine gelini almaya geldi ata bindirilen Elif kız hem ağlıyor, hem de yüreği mutlulukla atıyordu. Sevdiği adamın evine doğru at üzerinde Elif ,düğün alayı arkada gidiliyordu.
Birden bir çığlık duyuldu. Balköy ün etrafını saran dağlardan öyle acıklı bir yankılanma hiç duyulmamıştı.
Elif'in annesi babası kızlarına doğru koştular, koştular herkes bağırıyor atı durduramıyorlar yakalayamıyorlardı.
Zaman nasıl geçti kaç saat koşuşturma figan belli değil.
At durduğunda ayağı köpekten ürken atın eyerine sıkışıp saatlerce yerlerde parçalanan bedeniyle Elif kız tanınmaz haldeydi.
Ailesinin dövünmesi boşunaydı. Kurtulması mümkün değildi. Cenazesi komşu köylerin akınına uğradı duyan geldi, Elif kız a son görevlerini yapmaya. Köy yasa boğuldu.
Adı ve hikayesi mutluluğa bir adım kala başına gelen elim kazadan aylar , yıllar sonra bile unutulmadı. Dilden dile anlatılageldi .
Hasan ne oldu. Köyü terketti nereye gittiğini bilen yok.
17 SUBAT 2020