Emekli Olunca
Bizler o günleri görür müyüz Allah kerim ama her çalışanın hayalidir emekli olmak.Ülkemizde bu konuda sıkıntılar yok mu,var, hancı ağlar hamamcı da ağlar sözü her şeyi özetliyor nitelikte.Kimi yaşını doldurmuş ancak yeterli pirim gün sayısı yok kiminin ise pirimi var fakat yaşı küçük,sorun buradan başlıyor işte.
Erkekler için askerlik borçlanması var, askerlik vatan borcu değil miydi?Zorunlu olarak işinden gücünden ayrılan gençlerin askerde sigortaları neden devlet tarafından yatırılmıyor?Her Türk evladı şehit ya da gazi olmak için can atmıyor mu askere giderken?
"Bizim emeklilik mezarda"diyerek gır gır geçiyoruz arkadaşlarla. Emeklilik yaşı bence 50 -55 yaşlarında olmalı, kadın erkek farketmez.Diyorlar ki:"Yabancı turistler gibi bizler de tatile gideriz."Buna kargalar bile güler onlar yetmiş yaşlarında ama otuz yaşındalarmış gibi dinamik ve enerjik,bedenen ve ruhen dinç;ülkemizde ise bu yaş gruptakiler ya huzurevinde ya hastanede ya da yatalak.Yaşam kalitesinin farkı göz önüne alınırsa bu tatile çıkma hayalinin suya düşme ihtimali içten bile değil.
"Beni para değiştiremez,para beni harcamaz ben parayı harcarım,para beni bozmaz ben onu bozarım,para mutlu etmez,huzur bozar."diye kendini kandıranlar,paranın gücünü küçümseyenler vardır onlar için işte örnek:
İşyerimizin en yaşlı çalışanı Fatma abla dominant bir insan,konuşmazsan konuşmaz,eşinden ayrılmış yalnız yaşıyor bunun etkisinden midir nedir devamlı gergin, keyifsiz ve surat asan tiplerden.
Bugün çay molasında yanımıza gelip selam verdi ama sevincinden havalara uçuyordu sanki,hayatında bir değişiklik olduğunun ispatıydı bu,erkek arkadaşının olduğunu biliyordum tam soracaktım ki:
-Çikolatamı yediniz mi?
Herkesi tersleyen,gözgöze gelmekten bile kaçınılan ve soru sormaktan çekinilen işyerimizin temizlik işçisi Fatma hanım gitmiş,yerine başkası gelmiş.
-Nikahı bastın mı yoksa dedim, gülüştük,gözlerinin içi gülüyordu:
-Emekli oldum.