Erken Gelen Sonbahar - 2
Saatleri dakikalara, dakikaları saniyelere böldüğünde insan; vaktin o kadar da az olmadığını anlıyor..
Gece'nin karanlığı iyice çöktü şehre üzerimdeki yük git gide azalmaya başladı, Kabullenmek evet şu anda yaptığım tam olarak bu. İlk başta şaşkınlıkla ve inanmamakla ilgiliydi her şey sonrasında gözyaşları ve korku, ama artık anladım ve kabullendim, ben öleceğim.
Kimilerine göre bu o kadarda anlamlı ya da önemli bir şey değil biliyorum, mesela seni ele alalım ben bunları yazdığım zaman sen hikayemi yalnızca dinliyor olacaksın ne çektiğim acıları ne sızılarımı nede gözyaşlarımı göreceksin, belki de sen bunları okuduğun zaman ben çoktan ölmüş olacağım.
Ama bu senin için o kadar da sıkıntı verecek veya seni üzecek bir şey değil, işte benim de anlatmak istediğim tam olarak bu; ben öleceğim ve yalnızca geride bıraktıklarım anımsayacak beni. İyi veya kötü yalnızca onlar ağlayacaklar, haykıracaklar ardımdan, Kaç kişi gelecek cenazeme ya da kimler gerçekten gözyaşı dökecekler? belki de hani deriz ya iyi oldu kurtuldu diyecekler / hayat kurtulacak kadar önemsizmi? Değil, bunu bilmedikleri için bunu söyleyecekler zaten hep kolay gelmiştir bize, bir yaşlımız bir hastamız öldüğü zaman hep bu kelimeyi kullanırız, ama bilemeyiz ki acaba gerçekten öylemi? gerçekten kurtuldu mu? Yoksa biz mi ondan kurtulduk? acılarına katlanmamak için, yada elimizden bir şey gelmeden öylece seğretmek zorunda olduğumuz için, hep aynı şeyi söyleriz kurtuldu. Ben kararımı bu gece verdim ben öleceğim bunu kabullendim ve hastalığımdan kimseye söz etmeyeceğim.
Aslında şunu da yapabilirdim hastalığımdan herkese söz edip onların acınası bakışlarıyla yaşayabilir her istediğimi yaptırırdım. Son günlerimi sevdiğim her şeyi yaparak geçirebilirim gizli gizli onların ağlamalarını seyredip kendi halime bende ağlayabilirim çaresizlik içinde herkesin etrafımda dönmesini sağlayabilirdim ama bunu istemiyorum kimse bunu öğrenemeyecek öğrenip bana acımayacaklar.
Bana verdikleri ilaçlar yüzünden olsa gerek kendimi çok bitkin ve halsiz hissediyorum
Az önce uyuklamışım ne kadar zaman uyuya kaldım bilmiyorum uyandım gözlerimi tavana diktim öylece bakıyorum geleceğimi, geçmişimi düşünüyorum ? şimdi ne olacak nereden başlamalıyım önce herkesi ziyaretmi etmeliyim? tüm sevdiklerimi her birini tek tek ziyaret edip onları son kezde olsa görmelimiyim?? Evet herkesi son kez göreceğim onlara hiç bir şey belli etmeden tüm sevdiklerimle sessizce vedalaşacağım bu benim için çok zor olacak onların hiç bir şeyden haberi olmayacak ben öldükten sonra belki anımsayacaklar ama ben öldükten sonra bunların bir önemi olmayacak
Saat sabahın 7 si oldu hemşire geldi bir ünite daha kanımı aldı neden kanımı alıyorlar ki ? zaten yapacak hiçbir şey yok sürekli geliyorum bu hastaneye ve bu içimdeki şeyden kurtulamıyorum önceleri yalnızca idrarımdan gelen bir kanamayla başladı sonrasında dinmek bilmeyen acılarla buraya geldim prostat kanseri olduğumu ama oradan da kanserin iç organlarıma sıçradığını söylediler şu gün geldiğim nokta ise birkaç aylık ömrümün kalması doktorların tek yapacakları kemoterapi yöntemiyle acılarımı biraz azaltmak olacak tahmini kalan sürem iki veya üç ay olacak sonrasında büyük acılar içinde öleceğim.
Hastaneden cıktığım gibi kendimi sahilde bir baka attım istanbulda boğazın en güzel gözüktüğü yer burası yaklaşık olarak bir saattin öyle oturuyorum vaktimin sayılı olduğunu düşünürsek bir saat çok uzun bir zaman bu zaman zarfında ise tek düşündüğüm şey neden bu benim başıma gelmişti nerede hata yapmıştım tanrıyı incitecek bir şey mi yapmıştım yoksa oysaki hayatım boyunca otuz altı senedir hiç kimseyi incitecek bir şey yapmamıştım aksine hep incinen ben olmuştum insanlara ne kadar iyi davranırsam o kadar büyük acı çeken ben oluyordum herkesin olmasa da etrafımdakilerin her derdini dinler elimden geldiğince onlara yardımcı olurdum peki nerede yanlış yapmıştım daha mı fazla ellerimi açıp dualar etmeliydim daha mı fazla yakarmalıydım bilemiyorum tek bildiğim şey ben bunu yaşayacak bir şey yapmamıştım....
Beklide bunların hepsinin sorumlusu oydu, evet çünki bana derin bir acı vermişti daha ayrılalı iki sene olmuştu ve bu bende hayatımın en derin acılarına sebep veren tek şey olmuştu. Umursamadan yaşanılar üç senenin ardından bitti diyip beni terk etmişti yakarışlarıma rağmen geri dönmemiş beni de karanlıklara hapsetmişti evet bugün bu yaşadıklarımın tek sorumlusu oydu .
Hüzün sarmış biraz satırların aralarını, kaybedilmiş bir sevgi ve sevgili, bunun sonrasında başa gelen hastalık ve çekilmekte olan çileler, acılar. Hayatın baharı yazı olduğu gibi, sonbaharı ve kışı da var. Önemli olan insan hayatında ki her mevsimin, (sonbahar ve kışı ihtiyarlık olarak düşünür isek) zamanında gelmesi değil mi?
Tebrikler...
teşekkürler yorumlarınız için . Evet karakterimde acıyı yüklemek istediğim doğru :) ama ben fırtınaları tercih edeceğim :)