Eskici

Eskiden ne güzeldi diye başlayan cümleler ve hikayeler dinlemeye bayılıyorum, en güzel yanı "eskiden" kelimesidir benim için...

Eskileri sevmeyen neredeyse yok gibidir ve hepimizin ortak dileğidir eskilerde olup bitenler, oysa, eski durumuna düşmeden yaşanan o anlardan da bir o kadar şikayetçi olmak gibi saçma bir yanımız da yok değil...

Şimdilerden bahsederken, eskilerimizi atarız beyin yıkama makinemize ve temizleriz aklımızca, hayatı da yıkarız ara sıra hayat yıkama makinesinde, bize bir faydası olmasa bile yaparız bunu. Sadece psikolojik bir rahatlama seansı olarak görmeyin bu durumu, filmi başa sarıp yeniden oynatmak gibidir bazen...

Geleceği düşünüp neden yoralım kendimizi, eskilerden faydalanmak ve kullanmak varken değil mi? İtirafçılık yanımızın terazide ağır bastığını görmeyi kimler arzu ederdi bilmiyorum ama insan bazen en azından kendisine itiraf edebilmeli, hatalarını, kusurlarını, yanlışlarını...

Bilerek veya bilmeyerek yaptığımız, yaşadığımız yaşattığımız her şey eskide kaldığında, hatırımıza gelir bazı noksanlıklarımız, bunu da itiraf edebildiğimiz kadar insanız...

Eskilerle yanıp, kavrulan, üzerine sosu dökülen, lezzeti bol, damakta tadı kalan yanlarımız var hepimizin, kimisi ısıtıp tekrardan koyar sofrasına, kimisi saklar bir kenarda ihtiyaç halinde sunum yapmak üzere...

Eskiler, bir kaçış noktası mıdır, gerçeklerden kurtulmak adına, yoksa ortak bir zaafımız mıdır? Süregelen sorularımıza, sorunlarımızı da ekleyip bir elekten geçirsek, aşağıya düşen yine sadece eskiler mi olurdu acaba...

Eskicileri de severim ben, kendine has kokuları vardır seyyar arabalarının, dükkanlarının ve eskileri biriktirdikleri yerlerin. Eskiye olan tutkumuzla yanar yüreklerimiz, lakin kimse özlenen eskinin bir parçası olarak kalmayı yeğlemez...

Şikayet etmek değil amacım, cidden istiyorsak eskiyi ve eskileri eskilerde kalmayı deneyebilir miyiz?

Bunu yapacak kadar güçlü müyüz?

İşte ben bu sorunun cevabını arıyorum...

03 Kasım 2017 1-2 dakika 29 öyküsü var.
Yorumlar