Evlilik Yıl Dönümü
Naci ve Kudret beş yıl önce evlilik yıldönümlerinde kaldıkları otelde yine kalmak istediler. Kudret Naci'den rica etti.
-Hayatım ilk evlendiğimiz gece kaldığımız otele gidelim mi o gece yine?
-Offff! İş güç arasında şimdi. Ne gereği var aşkım.
-Lütfen Naci. Kırma beni, Aşkitommm lütfen! Naci çaresizce;
-tamam hayatım. Tamam ben bakarım. Kız ne olacak.
--Bir geceliğine anneme bırakırız hayatım.
Naci ne söylese, eşini vazgeçiremeyeceğini biliyordu. Mecburen, oteli aradı.
-Merhabalar. Ben Naci Duran. Beş yıl önce otelinizde balayı yapmıştık. Çok güzel, deniz manzaralı bir odada kalmıştık. Aynı odayı tekrar tutabilir miyim şu tarihte?
-Elbette efendim. Ben otel kayıtlarına ve boş odaların durumlarına bir bakayım, tekrar size dönerim.
-Tamam bekliyorum.
Resepsiyon görevlisi, kayıtları inceler. Naci Duran ve eşinin kaldığı oda, şu an tek kişilik bir odadır. Başka deniz manzaralı odalar da, o tarihte doludur. Otel yönetimiyle görüşür. O tarihte, odaya çift kişilik bir yatak koymaya karar veriler. O oda üçüncü kattaki 209 nolu odadır. Resepsiyon görevlisi Naci Bey'i tekrar arar.
-Naci Bey sizi ve eşinizi o tarihte, otelimizde görmekten memnun olacağınız. İstediğiniz odayı o tarihte hazırlayacağız.
-Tamam kardeş, sağolasın.
-Hayatım istediğin odayı ayırttım otelden.
-Teşekkür ederim Naciciğim. Sen bir tanesin.
-Tamam Kudret şımarma hemen. İşlerim var. Kapatıyorum. Akşama görüşürüz.
-Tamam canım.
Naci çok çalışıyordu. Kudret kendini çok yalnız hissediyordu. İstiyordu ki, baş başa bir gece geçirsinler, Naci yine ona eskisi gibi aşk sözcükleri söylesin. Onu hayran hayran seyretsin. Oysa Naci sürekli yorgun oluyordu. Eskisi gibi ona çiçek getirmiyordu. Kudret ısrar etmese, bir yemeğe bile çıkarmıyordu. Sürekli meşgul ve yorgundu. Kudret hemen alışverişe çıktı. O gece için güzel bir gecelik aldı kendine. 'O gece Naci'yi tekrar kendime aşık edeceğim' dedi kendi kendine. Sonra annesini aradı.
-Anneciğim bizim evlilik yıldönümümüzde Melike'ye bakar mısın bir geceliğine.
-Neden kızım. Sen ne yapacaksın?
-Balayı yaptığımız otelde kalacağız Naci'yle birlikte.
-Neden kızım? Gül gibi eviniz varken, otel odalarında neden kalacaksınız? Kim bilir kaç liradır orada bir gece kalmak şimdi.
-Aman anne boş ver parasını.
-Siz gençler hiç geleceğinizi düşünmüyor, har vurup harman savuruyorsunuz.
-Anne lütfen. Sen o gece Melike'ye bakabilecek misin onu söyle? Yoksa, başka çareler düşüneceğim.
-Tamam kızım, tamammm. Getirirsiniz o gece Melike'yi bana. Çok özledim kuzumu zaten.
-Tamam annem. Sağolasın.
-Sen de sağol bakalım benim deli kızım.
Kudret çok heyecanlıydı. Günler geçmek bilmiyordu. Heyecanla bekledi o günün gelmesini. Sonunda o gün geldi çattı.
-Naci hayatım, yarın yemeği de otel de yeriz değil mi hayatım? Yemek hazırlamıyorum.
Naci unutmuştur bile olayı.
Önce bir düşünür. 'Kudret neden bahsediyor' diye düşünür bir süre.
-Hayatım orada mısın. Sesin kesildi?
-Pardon hayatım, bir işim çıktı. Ben arayacağım seni.
Naci bir süre düşünür. Kudret ne söylüyordu?
Sonra hatırlar. Tabi yaaaa. Otelde oda ayırtmıştık. Ben unutmuşum. Aman Kudret unuttuğumu anlamasın sakın. Yer bitirir beni!!!
-Tamam hayatım. Öyle yaparız, yemek yapma sen.
Ertesi gün, Kudret Naci'yi kapıdan geçirirken,
-Biraz erken gel akşama hayatım. Geç kalmayalım.
-Tamam canım, der fakat Naci'de, Kudret'teki heyecanın yarısı bile yoktur. O bugün hangi ürünleri sipariş edeceğini düşünmektedir habire.
Sonunda akşam olur. Naci bugün öyle çok yorulmuştur ki, bir an önce eve gidip yatıp uyumak istemektedir. Ama eşine verdiği sözü de hatırlar. Artık bir demet çiçek alır çiçekçiden. Kapıya gelir. Eşine çiçekleri verir. Onu öper. "Seni Seviyorum" der.
-Ben de seni çok seviyorum aşkım.
Birlikte çıkarlar. Otele giderler. Kudret çok heyecanlıdır. İlk evlendikleri gün hayaline gelir gider. Önce güzel bir yemek yerler. Biraz da alkol alırlar. Birbirlerine sarılıp, odalarına çıkarlar. Onları görenler, birbirlerine deli gibi aşık iki çift sanır. Gıpta edilecek kadar aşık bir halleri vardır. Oda çok güzeldir. Perdeler ve yatak örtüsünün deseni çok hoştur. Oda da renkli renkli ışıklar asılıdır. 'Tam balayı için uygun bir oda' diye geçirir içinden Kudret. Otel yönetimi onlar için "Mutlu yıllar" yazısı asmıştır odanın içine. Kudret bu gece için aldığı geceliği giyer. Naci'nin çok sevdiğini bildiği parfümünü sıkar. Saçlarını açar. Naci'nin önüne dikilir. Naci karısını hayran hayran süzer. Aslında gözünden de uyku akmaktadır. Yine de, eşinin cazibesine bir an içinde olsa kapılır.
-Gel bakalım. Bu gecelik ne hoşmuş. Çok yakışmış aşkıma. Güzelliğine güzellik katmış.
-Geldim aşkım.
Tam o sırada telefon çalar.
-Pardon aşkım, Naci bir süre telefonda konuşur.
-Kusura bakma hayatım. Acil olmasa açmazdım inan.
-Sorun değil aşkım. Naci eşine sarılır. Birlikte yatağa uzanırlar.
-Aşkım benim. Bu anı ne çok bekledim bilemezsin. Baş başa olacağımız bu geceyi günlerdir bekliyorum Naci.
-Nar çiçeğim benim
Naci aşağıda yemekte biraz alkol almıştır. Hem onun etkisi, hem de günün yorgunlundan eşini iki kez öptükten sonra üzerinde sızar kalır.
Kudret sinir olmuştur. Naci... Naci diyerek seslenir eşine.
Naci uyanır. Ahhh! Pardon hayatım. Özür dilerim. Bir izin ver. Bir yüzümü yıkayıp geleyim.
-Tamam canım.
Naci lağaboya gider. Elini yüzünü yıkar. Kudrete sarılır ama başı Kudret'in omzuna, oradan da yatağa düşer. Elini kolunu kaldıracak hali yoktur.
Offf Naci.....!!! Oysa bu gece ne hayaller kurmuştum! Ama Naci uyur. Kudret'i duymaz. Bütün gece de hiç uyanmadan, mışıl mışıl uyur. Kudret'in ise gözüne uyku girmez. Sinirinden tırnaklarını yer. Gereksiz gürültüler yapar odada. Naci'yi uyandırmaya çalışır. Naci ara ara uyanır.
-Güzel karım benim. Seni çok seviyorum. Bu gece çok güzeldi, iyi ki geldik hayatım... gibisinden bir şeyler söyler, tekrar uyumaya devam eder.
Kudret ancak sabaha karşı uykuya dalabilmiştir. Naci uyanır. Geceyi hatırlamaya çalışır ama hiç bir şey hatırlayamaz.
-Hayatım, hadi, bir toplantım var. Çıkmalıyız.
-Naci hiç bir şey yapamadık. Bugün izin alsaydın bari. Şu güzel manzarayı seyrederek, bir kahvaltı etseydik odamızda.
-Başka bir sefere söz aşkım. İnan bana söz.
-Peki Naci Tamam, der. İçinden hüngür ağlamak istemektedir. Naci'ye saldırmak yumruklamak istemektedir. Ama kendini tutar.
Büyük bir hayal kırıklığı içinde Naci'yle el ele tutuşup otelden ayrılırlar. Onları karşıdan gören, birbirine deli gibi aşık, mutlu bir çift sanır!!!
Neylersiniz?... Hiç bir şey uzaktan göründüğü gibi değildir işte... Yaşamın gerçekleri... Kutlarım Sıdıka hanım...Sevgiler...
Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20ud83eudd20
Yorum yapan arkadaşlara teşekkür ediyorum.👧👧👧