Farahnaz 1
Farahnaz -1-
Göçmenleri taşıyan bir şişme bot,
Farahnaz genç ve güzeldi
Güvertede kirli ve yorgundu bakışları
Ve rüzgar ağır bir Peştun aksanı kokuyordu
Arkasında bırakmıştı koça bir denizi ve çölleri
İçindeki cesetler vals ediyordu buğulu ufukta
Çok şaşkındı bu şehirde fareler yoktu kediler sayesinde
Yeni bir dünya yeni bir kentin sarmaşık kanyonları
Ve Farahnaz koça metropole sürüklendi
Mavi Sis,kuytu sokaklar ışık selleri ve kalabalıklar
Binbir aksan İstanbul'un sokaklarında filizleniyordu
Taşralı zenginlerin hâlâ tuhaf aksanları vardı
Ama hizmetçileri kibar ve zarif görünümlü duruyordu
Ve her yerden her çeşmeden temiz sular akıyordu
Daha evvel Avrupayı
Süngülerin ucuna takılan gazetelerde görmüştü
Bu Kent Avrupa mıydı ? Sokak satıcıları ritimle bağırıyorlardı
Kulağı ağrıyordu, tanıdık tonlamalar yankılanırken boğazda
Herkes güzel giyinmişti, Farahnaz ise bir dilenci gibiydi kalabalıkta
Yeri olan balıkçılar korkulukta duruyordu
Ermeni bir emekli balıklı ekmek yiyorken
bir Pontus mavimsi köpüren denize bakıyordu
ve bir Derviş semah ile dönüyordu pervane
Kuytularda travestiler sessizce dua ediyorken
Yaşlı bir Ayakkabı boyacısı bitki sigarası içiyordu
Bazı Kadın futbol taraftarları çarşaf giyerken
Kalp pili gibi atıyordu sattler yavaş ve ritimli
İki yunanlı korkuluklardan izliyordu Galata kulesini
Gökdelenlerin ucunda bir spekülatörün gölgesi yansıyordu
Koreli bir kadın fotoğrafnı çekerken bizans'tan kalma eserlerin
Bir Kürt kadını antik bir lisanla şarkı mırıldanırken
Birkaç genç hap yutuyordu belki öfkeye karşı yardımcı olması için
Yeditepeden geçiyor metrobüsler ve tünellerin içinde kaybolurken
Kapkaççı saldırısı, Sokak muzikası gürlerken caddelerde ve
İstanbul titriyorken ışıl ışıl barlar sokaklarında. Farahnaz entegre oluyordu
Arap aksanıyla yayılıyordu sesler caddelerde
Bunu yapabilirsin Farahnaz sende hür yaşayabilirsin
Ayasofya'da ibadet sonrası mitinglere koşan sakallı bir rehber eşliğinde
Farahnaz peştunca gazetede okudun kitapsız yıllarda
Artık Suriyeli kağıt toplayıcılarına hibe edersin gazetelerini
Yüzyıl sona eriyor yedi tepeli kent taşıyor her yönden
Yabancı lisanlarda reklamlar çoğalıyor ve coşuyor kent
Bil ki cesarete, keskin bir şansa ihtiyacın var Farahnaz
Belki de kendi kendini yetiştirmiş bir Türk olabilirsin yıllar içinde….
Şehir insan dolu şehir ve yaşananlar yaşayanlar ile kimi umutlu kimi hüzünlü bir sonraki güne haftaya kendini sürüklüyor bir şekilde... Kutlarım yürekten...