Gerçek Hayat

Daha önlerinde uzun bir hayat vardı. Mutluluklarla dolu bir gelecek vardı . Aynı üniversitede okumuşlardı Münir?le Nuray. İlk karşılaşmalarında aşk kıvılcımları göstermişti kendisini. Birbirilerini kendilerine çeken ilk başta anlaşılmayan bir his vardı içlerinde. Bu hisler gittikçe sevgi dolu sözcüklerle birbirilerine anlatmaya başladılar. İlk başta küçücük olan hisleri büyüdükçe büyüdü ve karşı konulmaz bir aşk çıkmıştı ortaya. Birbirilerinde gözlerinde kaybolmalar hayal dünyalarına dalmalar alıp başını götürmüştü. Birbirilerine alınan ilk hediyeler bile verilmişti. Büyük aşkın temelleri artık yüksekçe bir binayı inşa etmeye hazır durama gelmişti. Kararlaştırmışlardı okul bitince hemen evlenecek geriye kalan hayatlarını beraberce paylaşacaklardı. Zamanın geçmesiyle birlikte olan aşkları da bir dağ gibi olmuştu. Üniversitenin son yılıydı artık. Ve artık bu aşk sonsuzluk kazanmalıydı diye ailelerine anlatmaya karar verdiler. Birde yemin etmişlerdi ne olursa olsun başka ellere değmeyeceklerdi ellerine görmeyeceklerdi gözleri başkalarının gözlerini ve çarpmayacaktı yürekleri başkalarının yürekleri için. Ve en sonunda ailelerine anlattılar. münir'in ailesi tamam dediler olur dediler. Gelinimiz gelsin anlı şanlı bir düğün yaparız dediler. Ama münir'le nuray'ın hesaba katmadığı bir şey olmuştu. Nuray'ın ailesi karşı gelmişlerdi. Böyle bir evliliğe onay vermemişlerdi. Ve ayırmaya politikaları başlatılmıştı nuray'ın ailesi tarafından. Soğuk bir savaş dönemi başlamıştı. Okul bittikten sonra evlendirmeye çalıştılar iki ailede çocuklarını ama yüreği birbirileri için çarpan birlikte ölüme beraber gideceğine yemin eden Münir ile Nuray karşı çıktılar. Belli bir süre ayrı kalmaları birbirilerine olan sevgileri daha fazla ayrı kalmaya dayanamadı el vermedi.. Ne olursa olsun içinde Münir olmadan Nuray için bir hayat düşünülemezdi. Bu durum Münir içinde geçerliydi. Artık Münir?in ailesi de karşı gelmişti. Onlarda istemiyordu. Ve dayanamadılar ailelerine karşı gelerek başka bir diyarda göç ettiler. Ve orada güzel günlere mutlu yıllara açılan ilk pencereyi açtılar birlikte. Sade bir nikâh kıyıp evlenmişlerdi. Üstlerinde ne gelinlik vardı nede damatlık. Aileleri evlatlıktan ret etmişlerdi onları. Artık önlerinde bir gelecek vardı. Yarınlarına dair planlar kuruyorlardı. Gecelerin soğuk ayazlarında bu hayallerle ısınmaya çalışırlardı. Her Gündüzün bir sonu her gecenin bir bitişi olduğu gibi. Her şeyin bir sonu vardı. Mutluluklarının da bir sonu oldu. Hayatın acı gerçeği kendini göstermişti sevgileri yüreklerine sığamayan iki gence.

ALTI AY SONRA

( Nuray ın acı sitemi )

Canım bak bu günde sana geldim. Elimde değil seni çok özlüyorum onun için ne olur bana kızma. Ama inan ilk günden beri artan sevgim şimdi de artıyor. Biliyor musun sana bu gün sitem etmek için gelmedim. Sana müjdeli bir haberi vermek için geldim. Öğrenir öğrenmez hemen sana koştum. Canıma yüreğimde ki tek insana müjdeyi vereyim diye. Biliyor musun münir'im bir çocuğumuz olacak. Hani hatırlarsın belki odasını beraber kuracak mor rengine boyatacaktık. Masal anlatma olayını sıraya koymuştuk bir gün sen bir gün ben anlatacaktık oğlumuza. İlk anne ya da baba demesini bir videoya ya kaydedip sonsuza dek beraber izleyecektik. İlk emeklemesini ilk yürüyüşünü ilk gülümsemesini ilk dişlerini ve ilk doğum günü pastasını beraber kutlayacaktık. Bizim canımız hayat kaynağımız olacaktı. Evimizin neşe kaynağı olacaktı. Sevgimi de ikiniz arasında eşit bir şekilde paylaşacaktım. Her şeyi beraber yapacaktık oğlumuzla birlikte. Sana söz veriyorum oğlumuz için kurduğumuz hayallerin hepsini yerine getireceğim senin yerine de masal anlatacağım odasını da mor rengine boyatacağım. Ama sana bir konuda senin dediğini yapmayacağım. Sen oğlan olunca adını Mehmet koymak istemiştin. Biliyor musun adını ne koyacağım
Çocuğumuzun ismini senin adını vereceğim adını Münir koyacağım?


Not: bu gerçek bir hayat hikâyesidir. Münir ile Nuray evlendikten iki ay sonra Münir beyin kanamasından vefat etmiştir.

05 Eylül 2008 3-4 dakika 7 öyküsü var.
Yorumlar (1)