Gizemli İstasyon 9
Bir süre gıcık tutmuşçasına öksürdü durdu. Bu arada Süheyla garsondan bir bardak su istedi. Suyunu içen Kerem bir kaç öksürükten sonra kendine gelmeyi başardı.
- Ne oldu sana durup dururken? Yoksa beraber olma ihtimalimiz mi ürküttü seni. Doğruyu söyleyebilirsin, istemiyorsan da söyle lütfen.
Kerem bu sözler karşısında biraz daha duraksadı. Aslında ne olduğuna anlam veremediği garip duygular içindeydi ama biliyordu ki bu aşk falan değildi. Sadece uzun zamandır bu denli kendisine yaklaşan ve böyle içten davranan biri olmamıştı hayatında. En azından son zamanlarda.
- Bir sıkıntı yok Süheyla, galiba boğazıma kahve telvesi kaçtı, ondan gıcık tuttu.
Süheyla gözlerini Kerem'e dikmiş bir vaziyette;
- Ne telvesi? Daha yarı bile olmamış kahven. Neyse...
Biraz yanakları kızarmaya başlamıştı ikisinin de ve bu kızarma şöminenin ateşinden değildi. Ortamın havası değişmeye başlarken Kerem fark etmiş olacak ki havayı değiştirmeye çalıştı.
- Anne ne iş yapıyor Süheyla, nerede çalışıyor?
- Yukarı caddede bir İtalyan restoran var orada çalışıyor, mutfakta.
- Hep böyle geç mi biter mesaisi.
- Yok yok bu ay böyle sadece. Şef Aşçıları izine çıkmış galiba, yada öyle bir şey. O yüzden gece bire kadar çalışıyor. Ben de onu bekliyorum.
Süheyla'ya bakış açısı neredeyse zıt bir şekilde değişen Kerem, söylemlerini ve kelimelerini istemsizce yumuşatmaya başlamıştı. Merak etmeye başladığı çok konular vardı ama her defasında kafasından silmeye çalışıyordu.
- Biliyor musun canlı müzik de oluyor burada, bir gün dinlemeye gelelim mi?
Bu davet karşısında ne diyeceğini bilemeyen Kerem, biraz ağırdan almaya karar verdi. Belki de içinde bulunduğu bu yeni durum korkutmaya başlamıştı onu.
- Heeeyyy, Dünya'dan Kerem'e... Dünya'dan Kerem'e... Daldın gittin, hayırdır?
Kafasındaki düşünce yumağından kurtulan Kerem istemsizce "Olur" dedi ve verdiği bu cevaba Süheyla kadar kendi de şaşırmıştı. Ama Süheyla tebessüm içinde "Anlaştık öyleyse, Salı akşam benimsin" dedi. Dedi ama ağzından çıkana kendisi de inanamamış olacak ki gözleri fal taşı gibi büyümüştü.
- Pardon, benimlesin diyecektim. Çok özür dilerim.
Kerem gerçekten başı dönmüş bir şekilde sadece gülümsedi. Ama istemsizce düşünmeye başladı. Bir yanı bu duruma karşı çıkmaya çalışıyor diğer yanıysa akışına bırak diyordu.
- Nasıl istersen Süheyla...
Sonraki Bölüm: Gizemli İstasyon 10