Gönlüm Hala Yetimhane Çocuğu
Yetimhaneye verdiklerinde 9 yaşımdaydım. Ürkek ceylan gibi her yerim titriyor ve bir o kadarda korkuyordum. Beni annem bırakmıştı. Sıkıca elinden tutuyordum annemin. Sürekli burada mutlu olacaksın, senin yaşıtların var, onlarla birlikte oyunlar oynar, sıcak çorbalar ve harika yemekler yiyeceksin diye telkinlerde bulunuyordu annem.
Sen de geleceksin di mi anne dedim yüzüne baktım. Annem akan gözyaşlarına engel olamıyor bana belli etmemek için sürekli ve de sinirle siliyordu yanaklarına inmeden. Allah büyük oğlum fırsat buldukça geleceğim elbet demişti titrek sesle…
O an anlamıştım annem beni bırakacak belki de hiç gelmeyecekti.
Elim annemin eline sıkıca sarılmış vaziyette, önümüzde şişman koca g.tlü bir kadın bir kapıdan içeri girdik. Kocaman bir odada yanımızdaki kadın kadar şişman kel kafalı koca göbekli bir adam vardı. Masasının arkasındaki duvarlarda bir sürü çerçeve ve o zamanın önemli siyasetçileriyle çekilmiş poz poz resimler vardı. Ayağa kalktı hoş geldin dedi başımı okşarken. Çok güzel günler geçireceğiz seninle dedi. Merak etme her şey çok güzel olacak. İnşallah dedim içimden, inşallah güzel olur…
Annem kayıt işlemleri için odada kaldı. Beni o koca g.tlü kadın kocaman bir odaya götürdü. Bir çok ranza ve bir çok çocuk gözleri üzerimde yatağımı gösterdi. Bundan sonra senin yatağın burası dedi. Arkadaşlarınla tanış kaynaş dedi ve çıkıp gitti. Her çocuk benimle tanışmak için sıraya girdi her biriyle tek tek tanıştık. Aylar sonra alışmıştım yeni evime. Sıkıntım yoktu. Ana dediklerimiz abla dediklerimiz abi dediklerimizle aylar su gibi gelip geçti. Yetimhane müdürüne baba diyorlardı ben ne ana dedim ne de baba. Ana dediklerine teyze baba dediklerine de amca dedim ben. Zira benim babam da vardı anam da.
Üç yıl sonra babam yakalandığı o illet hastalığa yenik düşmüştü. Babamın cenazesine Zehra ablayla birlikte gitmiştik. O küçük bedenimle boyumdan büyük kürekle toprak atmıştım babamın mezarına. Yıllar geçti ve ben büyüdüm. Üç tane müdür ve bir çok teyze değişmişti. Bir zaman sonrada anamın ölüm haberi gelmişti ama anamı bana göstermediler. Zira Temizliğe gittiği bir evdeki psikopatın biri anamı doğramıştı. Tek başına dımdızlak kalakalmıştım bu koca dünyada. O zaman bir karar aldım. Yıkılmak yok…
Şimdiki zenginliğimi o yetimhanede geçen o dokuz seneye borçluyum. Fakat her ne olursam olayım gönlüm hala yetimhane çocuğu ve hala öksüz…
Bir sonraki hikayede buluşabilmek ümidiyle sevgiler sunuyorum. Yüreğinizi Öksüz Bırakmayın…
Emre Vehbi ALKAN
Şiirbaz
28. EKİM. 2020
Sevgiler bizden de Emre Bey, kaleminize yüreğinize sağlık.
Hüzünlü ama bir o kadar da gerçekçi bir yaşamın kesitiydi okuduğumuz öykü kutlarım Yazarımızı
Yaşananlar hüzünlü gerçekten. Çok küçük yaşta bazı nedenlerden dolayı yetimhaneye verilmek bir çocuk için ne kadar acı olsa gerek. Tabi o yıllarda edinilen sabrın sonunu da daha ileri ki yıllarda Tanrının da yardımıyla belki alacaktır insan. Kutluyorum içtenlikle...