Gözlerim Gözlerine Yakındı
Dün komidinin en sevdiğim rafından, en sevdiğim resmini çıkarttım. Çıkacağım yolun haritasını inceler gibi her bir ayrımını inceledim; boynunda kıvrılan yolları, gözlerinin eşsiz kavşaklarını, ellerindeki çıkmaz sokakları.
Başımı kaldırdığımda artık odamda değildim. Kilometrelerce eşsiz yeşillikte bir çim çölünün ortasındayım. Korktum! Gözlerimi kapattım. Saydım. 3, 2, 1. Gözlerimi açtım. Gözlerim gözlerine yakındı, çok yakındı. Nefesin suratımı okşadı, sonra ellerin. Gözlerinde kayboldum, sanki artık her yer kahverengiydi. Her yer kahve, yer kahve, gök kahve, gözlerin kahve. Sonra bir rüzgar geldi, ne taraftan estiğini kestiremediğim. Saçlarını dansa davet etti. Saçların sanki senin değilmiş sanki tek başına bir dansçıymış gibi dansına başladı. Gözlerim gözlerine yakındı, çok yakındı. Nefesin suratımı okşadı. O an seni öpmek istedim. Ağzında, ölümsüzlük iksiri olduğunu biliyormuşcasına. Hareket edemedim. Gözlerimi, gözlerinden başka yere hareket ettiremedim. Bir şeyler söyledin, duymadım. Ya da söylediğini sandım. Ya da söylemeni bekledim. Uzaklardan bir ses geldi. İnsanın ruhunu bedenden çıkartacak şekilde huzurlu ve sade. Gülümsedin. Tekrar aşık oldum. Tekrar, tekrar, tekrar.
Uzaktaki ses yakınlaşmaya başladı. Ne tarafa dönsem arkamdan geliyordu. Sana döndüm. Ses kulaklarımın içindeydi. Gülümsüyordun. Rüzgar saçlarını okşuyordu, ellerin yüzümü. Bir kar tanesi süzüldü gökten, aramızdan yere düştü. Her yer kar tanesi oldu. Her yer beyaz. Gülümsüyordun. Gözlerim gözlerine yakındı, çok yakındı. Nefesin suratımı okşadı. Sonra ellerin...
Güne düsen öyküye ve ve genc yazarina tebriklerimle. Kaleminiz daim olsun.👑