Günlük Arasında Sıkışan Aşklar - 1
Beşinci gün:
"Sen aşkı bilmiyorsun!Bileni de bilimyorsun!..diye yazdı günlüğüne Mervan.Düşündü biraz kırklı yaşlarda olmak çok mu geç kalınmışlık taşıyordu yürek kıpırtısı için?..
Fuat Edip Baksi ne güzel yazmış,ne güzel ifade etmiş diye düşündü ve mırıldandı o güzel şiiri:"Bir bahar akşamı rastladım size/Sevinçli bir telaş içindeydiniz/Derinden bakınca gözlerinize/Neden başınızı öne eğdiniz?/İçimde uyanan eski bir arzu/Dedi ki yıllardır aradığın işte bu/Şimdi soruyorum büküp boynumu/Daha önceleri nerelerdeydiniz?.."
Günlük yazmak yıllardan beri yaptığı en güzel şey idi.Geriye bunlar kalacak!..Ve bir kaç şiir!..Eski yazdıklarına bir göz attı.Derin bir hüzün kaplamıştı kendisini ve odasını.
Fuat Edip'in bu şiirinin öyküsünü düşündü öncelikle(doğruluğu ya da yanlışlığı ilgilendirmiyordu).Yıllar önce bir tanıdığı anlatmıştı ona."Günlerden bir gün Fuat Edip İzmir Kordon Boyunda bir bankta oturmuş Ege'yi seyrediyormuş.Karşıdan çok güzel,alımlı ve çok duru ürkek bakışlı genç bir kız gelmekte imiş.Fuat Edip Baksı bu genç ve güzel kıza bakakalmış..Yüreğindeki o kıpırtıya engel olamamış!Sanki yer yerinden oynuyormuş!Kaba tabiri ile vurulmuş,çarpılmış kızcağıza.Ve rüzgarda uçuşan kese kağıdını yerden aldığı gibi başlamış bu güzel şiiri yazmaya hemen oracıkta.."
Daha önceleri nerelerdeydiniz?..diye son dizeyi defalarca tekrarladı Mervan.Ve bu günü daha doğrusu onbeş gün öncesini düşündü.Günlüğünü yeniden eline aldı ve yazdıklarını okumaya başladı.
Bugün çok güzel bir kadınla tesadüfen karşılaştım.Adını bilmiyorum.Göz göze geldik içimde uyanan huzurun nedenini ve heyecanın sıcaklığını tarif etmek imkansız gibi bir şey!..Genç ve alımlı..Beni O da fark etti eminim!..Ama bir gülümseme ile çekip gitti kayboldu gözümün önünden!Düşünüyorum da neleri o kısacık anda yaşıyabiliyor insan?Dünyalar kurulup dünyalar yeniden inşa edilmiyor mu?.."Bu yaştan sonra böyle olanı teneşir paklar!"yaftası elinde hazır olanlar acaba kaç yürek kıpırtısına basıp,ezip geçmişlerdir kim bilir?..Aşkın yaşı olabilir mi?..Yürek hangi yaşlara bölünür ve hangi yaşlar uygun görülen yaşam aralığıdır?..Yarını bekleyeceğim..
Feride otuzlu yaşlara yakın mutlu başlayan ve sonrasında saçma bir mutsuzluğa doğru ilerleyen evli bir kadın.Henüz çocukları yok ve düşünmüyor çocuk doğurmayı da..Neyin var bugün pek dalgın ve durgunsun ? diye soran iş arkadaşına omuz silkerek:"yok bir şey!"diye belli belirsiz bir ses tonu ile cevapladı Feride. İş arkadaşı biliyormuş edası ile her zamanki gibi o aşina soru-cevabı söyledi Feride'ye bakarak:"yine,o adam olacak kocan mı?.."Bak sana anlatmak istediğim şeyler var,bilirim ki sen benim yıllardır olmazsa bile yıllardır tanıyormuşum gibi gördüğüm,güvendiğim ve sır tutacağını bildiğim iyi bir insansın.." dedi Feride."Aa tabi ki Feride cim!.." dedi
İki gün önce daha önce hiç görmediğim bir adamla tesadüfen karşılaştık ve göz göze geldik.Çok kısa bir andı.Adam kırk bilemedin ellili yaşlara yakın.Yok be elli yokturdur! diye de düzeltti sonradan gülümseyerek Feride."Vay kart horoz!.." dedi arkadaşı Feride'ye garip garip bakarak."yok yaa..öyle deme farklıydı..!" diye itiraz etti mahsum bir şekilde.."Eee..ne olmuş bu adam,niye bakmış hayırdır..anlat bakalım" dedi.Oturdukları yer sokakta tabureleri olan salaş dedikleri ama şirin bir sokak çay ocağı idi.Sokaktan gelip geçenlere kapalıydı dünyası Feride'nin.Hava kararmak üzereydi.Eve geç gideceklerdi.Kocasına telefon etmiş işten arkadaşı İlkay'la onunla ilk kez tanıştıkları çay içtikleri yerde olacağını isterse iş çıkışında onun da gelmesini ve beraber dönebileceklerini teklif bile etmişti.Kocası "haa öylemi ben gelmeyeyim zaten ben de arkadaşlarla bir yerlere gidip bir şeyler içtikten sonra döneceğimi sana haber verecektim "demişti.Her zamanki anlaşma yine yenilenmiş gibiydi.Kocadan izin alınmış,koca geçikeceğini söylemiş ve ritüel kural tamamlanmıştı..!
Mervan,bugün üçüncü günümüz konuştuk ayak üstü.Yürek hala debelenmekte!Yenilenmiş gibiyim çok şey yaşamasam da!Adını öğrendim.Feride imiş!Feride adını daha önce hiç duymamış gibiydim.Sanki o an en güzel söylenen isim gibi gelmişti bana.Feride!..Ha bu ara karım aradı yazlıktan iki hafta sonra döneceklermiş,rahatları iyi imiş bir miktar para göndermemi istedi.Yarın çıkartırım.Yarını bekleyeceğim!..
Feride,sigarasını derin derin çektikten sonra biliyor musun onun üçüncü benimse ikinci günüm onunla tanışalı.Adı Mervan.Daha önce hiç duymamıştım Mervan isimli arkadaşım da olmadı.Çok güzel bir isim değil mi?diye sorarak teyit istemişti Feride.Ama cevap gelmedi İlkay dan.İlkay şu iki üç gün meselesine takılmıştı "ya ne demek onun üçüncü benimse ikinci günüm?"..""Aman İlkay..adam beni üç gün önce görmüş bense dün fark ettim ve bugün de bakışına karşılık verdim gülümsedim ve ürkek ürkek adamcaz yanıma geldi ve tanıştık..ne fark eder Allah aşkına yaa!.."."Tamam canım kızma.." diyerek çaylarını tazelediler..Hava iyice kararıyordu ve insanların koşuşturmaları silületlerinin önüne geçiyordu sanki!.."Biliyor musun burayı çok severim eşimle ilk kez burada tanışmıştık tam karşımda senin oturduğun yere oturmuştu karşıma ve böyle başlamıştı her şey..Burada yani!..Tek anımsadığım bu!..Bugünkü yürek kıpırtım ve bugünkü iç huzurum ve bugünkü kadar tarifsizliğim olmamıştı onunla!..Sanırım saçı ile başı ile ilgilenmişim de diğer ayrıntıları kaçırmışım gibi..?Y a da ben farkında değildim!Bilmiyorum!..Bildiğim tek şey var o an bugünkü an gibi değidi.Hem de hiç değildi!..Anlayabiliyor musun?..Ve ayrılırken elime bu kagıdı tutuşturdu.Defalarca okudum."Al..oku!..
Ben varsam,sen de varsın!Ben yoksam sen var olmuşsun bana ne?Hiç kimse ama hiç kimse bu bedendeki gözlerin sahip olduğu ruhla ve içtenliği ile sana bakamayacak!Hiç kimse ama hiç kimse benim hissettiklerimi benim gibi hissedemeyecek!Hiç kimse ama hiç kimse benim sende gördüklerimi benim gibi göremeyecek!Hiç kimse ama hiç kimse aynı yürek kıpırtısına benim verdiğim kadar aynı karşılığı veremeyecek!Hiç kimse ama hiç kimse bu bedende bu tende bu ruhta benim sana olan özlemimin büyüklüğünü ve dayanılmaz rahatlığını,huzurunu benim gibi bilemeyecek!Hiç kimse ama hiç kimse sendeki o muhteşem tılsımı benim gibi bilemeyecek!Bunun için sen varsın!Ben olduğum için sen varsın!Lütfen yaşamama izin ver!..Mervan.
"Offf yaa..off.." dedi İlkay ve ekledi"Ağzına sıctımın dünyası ..böyle adamlar var ama evli kadınları buluyor baksana evde kalıcam neredeyse!.."
"Evet!..Yanlış hedeflere doğru nişan alabiliyor insan bazen!."diye söylenerek bir tabure çekip oturmuştu Mervan."Aman Allahım! diyebilmişti sadece Feride.Nutku tutulmuştu.Dünyanın tüm savaş uçakları füzeleri ve orduları o sesle ve tabure ile yanaşıvermişti bir anda yanlarına sanki!..Sadece titrek bir sesle "İlkay,bu Mervan bu İlkay.."diye saçma sapan bir tanıştırma seramonisini sunabilmişti.
"Yazmakta olduğum bir roman var yıllardır yazıyorum ve tamamlanacağını da sanmıyorum!Belki de ben öldükten sonra çocuklarım bir "günlük" gibi okurlar ya da güzel bir anı diye saklarlar!Bilmiyorum." dedi Mervan.İlkay,"Çayınız buyurun!.." deyip geçmekte olan garsonun tepsisinden bir çay kaptığı gibi sunuvermişti bir anda.
"Rüyalar çok kısa sürer! derler..Aslına bakarsanız her yaşanmışlık bir sonssuzluk gibidir!Yaşanmamış olan,ıskalanmış olanlarda!Mutluluk ve ızdırap da öyle!Bazen saliselerle ölçülebilen mutluluklar ya da da ızdıraplar vazgeçilmezimiz değil midir?Kim belirli bir kıymet değeri biçebilir ki iki yürek arasındaki o muhteşem mesafeye?Ya da kim hesaplayabilir hangi birim ölçütünü kullanıp da şu kadar mesafede oluyor şu hızdadır diyebilir yürek çakışması için?..Sen,ben, o ,biz; hepimiz..Hepimiz çok şanslı insanlarız ki burada varız!İkiyüz elli milyon ve üstü bir ihtimal ile buradayız ve bu kadar muhteşem bir ihtimalin şanslı tekili olarak diğer tekile olan istemi,bir olma istemini kim hangi değerlerle sınırlayabilir?Sınırı nedir?Çok karmaşık ve çok çetrefilli değil mi?..Bence de..Kısaca Feride'yi buraya çeken ne ise beni de buraya çeken o..Senin de özlemini çektiğin bu!..Her gün onlarcası geçip gidiyor yanı başımızdan!Aşklarımız,sevgililerimiz,kocalarımız,karılarımız!Belki de şu giden senin sevgilin di! yYa da çocuğun olabilirdi üstüne titrediğin!Biz bir şeyi fark ettik üç gün öncesi..Yüreğin "BigBang"ini belki de.."dedi Mervan ve ekledi "Bak Feride eşin de geliyor ona da bir tabure çekelim..
"Hoş geldiniz!..Ben Mervan!..İlkay Hanım'ın arkadaşıyım.Sağ olsun Feride Hanım tanışmamıza vesile oldu.Eşiniz de İlkay Hanım da işlerinde başarılı insanlar baksanıza iki bardak çay ile beş bin adetlik gömlek siparişini onaylattılar bana!.."
Ah günlükler neler gizlenir neler sayfaların arasına.
En çokta anılar gizlenir.
Tebriklerimle güzel bir öyküydü...