Güzel Çirkin 3

İnsanın ayaklarının yerden kesilmesi böyle bir şey sanırım. Bana doğru mu yaklaşıyor yoksa bana mı öyle geliyor? Hayır, hayır gelme. Gelirsen kalbim durabilir. ?' Merhaba, benim adım Toprak. Arkadaşlarımın kusuruna bakma, iyi çocuklardır aslında.'' Sanırım dilimi yuttum. Konuşacak gücü kendimde bulamıyorum. Neler oluyor bana? ?'Memnun oldum Toprak benim adım da Hazan'' ?' Ne güzel bir isim bu.''Evet, annemin hatırası.

O günden sonra sık sık karşılaştık Toprak'la. Zaman geçtikçe de Toprağın ısrarları üzerine arkadaş gruplarına aldılar beni. Tabi ki sadece sözde. Asla onlardan biri olamadım. Beni hep dış kapının mandalı gibi gördüler, Toprak hariç. Toprak'la güzel bir arkadaşlık kurduk, birlikte çok fazla zaman geçirmeye başladık. Fikirlerimiz aynı doğrultudaydı, bu da anlaşmamız için en büyük nedendi. O da babasının ısrarları nedeniyle işletme okumuş ve bunu mastırla taçlandırmaya karar vermiş. Okul bittikten sonra babasının yerini alacak tek varis, en azından şimdilik. Çünkü kendinden küçük iki kardeşi daha varmış. Bende bu okula burslu geldiğimi söyledim. Sanırım ipin ucunu hakikatten kaçırdım. Bu yalanda nereden çıktı. Bu yalanlardan kendimi nasıl aklayacağımı bilmiyorum doğrusu.

Okulun kütüphanesinde geç saatlere kadar ders çalışıyorduk Toprak'la. Akşam geç olduğu için her defasında beni evime kadar bırakıyordu. Birkaç arkadaşla birlikte tuttuğum saray parçası evimi ailemin beni okutmak için her şeyinden vazgeçip tuttuğu gibi sıralı bir düzine yalan daha saymak zorunda kalmıştım. Yalan makinesine bağlasalar beni, makine bozulurdu vallahi. Ne illet bir şeymiş bu yalan; bir kere battık mı çıkılması zor arkadaş.

Yine okula gittiğim bir gün amcamın benim için tahsis ettiği şoför okula geldi. Bir anda gözler üzerime çevrildi ne yapacağımı şaşırıverdim. İçimden ?'işte yeni bir yalan daha geliyor''diye söylendim. Hayatta en nefret ettiğim şeydi şoförlü bir arabaya binmek; eğer o arabaya bineceksem arka koltuğa değil şoför koltuğuna binerdim. En büyük zevkim hız yapmaktı bu yüzden de çoğu zaman ralli yapıyordum. Amcam hız yapmamı istemediği için bana özel bir şoför tutmuştu. Bütün dikkatler üzerimizdeyken bir kenarda konuştuk şoförüm Ahmet'le. Amcamın beni ziyarete geleceğini haber vermek için gelmiş. Buyur buradan yak. Ahmet oynadığım küçük oyundan haberdardı ama amcamın gelmesi bütün işleri karıştırmıştı doğrusu. O yanımdayken kılık değiştirmem imkânsız hale gelecekti. Bu işin içinden çıkmak gün geçtikçe daha da zorlaşıyordu. Ya oynadığım oyuna devam edecektim ya da herkes her şeyi öğrenecekti. İkisi de şu anda çıkılması zor bir durumdu benim içim.

Ben düşün taşın işin içinden çıkamaz hale geldim. Amcamın gelmesine ise sadece yirmi dört saat kalmıştı o gelmeden bu duruma nasıl bir çözüm bulacağımı bilmiyordum. Çözümü Ahmet sundu bana; yine oyuna devam etmemi evden normal çıkıp arabada kıyafetlerimi değiştirmemi teklif etti. İyi güzelde kimse zengin bir kız olduğumu bilmiyor ki. Ona da bir çözüm buldu Ahmet okulun uzağında inip yürüyerek okula gitmemi teklif etti. Şu durumda bundan daha parlak bir fikir gelmemişti aklıma doğrusu, mecbur kabul ettim.

Sabah uyanır uyanmaz kendime küçük bir çanta hazırladım. Kıyafetlerimi içine koyup arabanın bagajına sakladım. Daha sonra amcamı almak için havaalanına gittik. Amcam iş için birçok defa bu şehirde bulunmuş, bu nedenle buraları çok iyi biliyor. Birlikte kahvaltı yapacağımız bir yere götürdü beni. Ve işte o an yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Okulun karşısında şık bir kâffeye gittik. Kapıdan içeri girdiğimde oracıkta yığılacaktım. Toprak ve sevgili arkadaşlarımız orada oturmuş ve benim içeri girmemle bütün gözler üzerime çevrilmişti. ?'Beni tanımışlar mıydı?'' Amcamda benim yalanımı ortaya çıkarmak istercesine Toprak'ların yan masasına oturuverdi. Kesin kalpten öleceğim. Yiyecek bir şeyler söyledikten sonra sohbet etmeye başladık amcamla. Tam yanımdaysa Toprak oturuyordu. Aklımda o varken amcamı duymuyor sürekli bana seslenmesine neden oluyordum. ?'Hazan !'' Ah o an ismimi değiştirmek neden aklıma gelmedi diye kendimi yedim bitirdim. Toprak yüzüme bakmaya başladı. Sanki bir yerlerden beni çıkarmaya çalışır gibi. Gözlerini kısarak tanımaya çalışıyordu. Of! Kahretsin; hiç bu kadar terlemedim. Kafamı hiç çevirmeden sadece amcama baktım. Yemeğimizi yedikten sonra masadan kalktık. Tam kapıdan çıkmak üzereyken bir sesle olduğum yerde kalakaldım.
?' Bakar mısınız?''
Hayır olamaz bu Toprağın sesi....

29 Ağustos 2013 4-5 dakika 23 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 11 yıl önce

    Vay be böyle aksiyon filmlerde yok valla : ) Beklemedeyim...

  • 11 yıl önce

    Yalan rüzgarının yeni hali:) Aksiyon benim hayatım biliyorsun, o olmazsa olmaz:)