Hastane Bahçesi
Bu telaş, pencereden içeriye sızan mavi ışıklar, hastane bahçesinde ki koşturmalar hiç bitmeyecek gibiydi.
Burası insanların ölmemek uğruna inanmayı seçtiği koğuşlardı, duvarları bembeyaz olsa da insanın içini karartan bir yanı vardı. Hele ki kokusu,sokaklardan, evlerden farklı bir ruhtu kokusu…Bahçede ki boş ve oldukça eski bir bankta oturdum. Bu hiç bitmeyen koşturmaların arasında soluklanmayı diledim. Her ambulans görünce içinde ki hastaya dua okuyan o küçük kız gibi, az önce gelen ağır yaralı hastaya dua ettim.
Bu bahçe, bu koridor, bu bina bana babanemi hatırlatıyordu. Burada yaşananlar insanın ruhuna yük olurdu. Buranın acı bir kederi vardı.
Düşüncelerim yabancı bir sesle irkildi,sadece gölgesini gördüğüm biri , sigara paketini bana doğru uzattı.
-İçer misin?
Bakışlarım o eski binayı izliyordu, kafamın içinde burdan çok uzaklarda bir yerdeyken
Kullanmıyorum . Diye fısıldadım.Henüz ölmek için bir bahane aramıyorsun demek…buna sevindim.Oturduğum yerden hızlıca kalktım. Başımı yüzüne çevirdim, Sesini unutmuştum ama… ‘Ben ölmek için bahane aramıyorum ki… ‘diye söylenen hep bendim. O unutmamıştı.İyi misin ? Neden buradasın ? Diye konuşmaya devam etti.Gidecek daha iyi bir yerim yoktu, diyemedim.Sustum.- Aç mısın ? Sen hastane yemeklerini yiyemezsin, ekmek arası patates…
- Yanlış biliyorsun, defolup gider misin…!
Sen benim kahvaltı yapıp, yapmadığımı bilmiyorsun! Sen benim kaçta uyandığımı, bilmiyorsun! Senin geçmişinde ne kaybettiğini biliyorum, onu hiç bulamayacaksın!
Sana bir sır vereyim mi ? Her kapıyı çalacaksın, bu sefer buldum sanacaksın, ama bulamayacaksın!
-Odaya doğru yürümeye başladım, üstelik arkama bakmayı hiç düşünmeden.Sanırım bunun adı iyileşmek. Bir insan,bir insana artık acı vermiyorsa kalbi iyileşmiştir. Demekti bu.
Bedenlerimiz iyileşsin diye umut bağladığımız bu koğuşlardı , peki ya ? Kalplerimiz de ki hastane bahçeleri… Kalplerimiz iyileşmiş olarak hayata dönmeliydik.Fakat ben ölmek için bahane arıyordum, bir sigara yaktım. Aslında artık bahaneye ihtiyacım kalmamıştı.Ölüyordum…
Gün doğmak üzereydi , hasta bakıcıları kahvaltı dağıtımına çoktan başlamıştı.
Ahh be ...! Şu hastane yemeklerini hiç yiyemiyordum.
-Ama…O’da kahvaltı yapıp, yapmadığımı bilmiyordu.Bu daha mühimdi.
-Kahvaltı yapıp,yapmadığı mı , bilen biri var mıydı hayatım da ?
Olsun, olmuştu…