Hayat Ebedi Olsaydı

“Hayat ebedi olsaydı ,hatıraya lüzum kalmazdı” diyor bir düşünür. Bu benim her zaman ilkleri yaşadığım İlkokulumdan ,daha başka bir deyişle Mutlu Çocukların Okulu'ndan sizlerle yapmış olduğum son konuşmam…

Her yerde kar varken, içimizde sımsıcak çocuk gülüşlerinin ısıttığı bambaşka bir ortamda; şairlerin ,yazarların , tiyatrocuların ,sporcuların dolaştığı koridorlar ve bahçemiz…Havada uçuşan öğrencilerin ihtiyaç sahipleri için örmüş oldukları şapkalar, velilerimizin özenle ördükleri atkılar, oyun parkından yükselen çocuk sesleri …Zaman zaman çocukların ellerinde gezen kediler, bahçe kapısından muhtemelen çocuk sevgilerini almaya gelmek için uğrayan köpecikler…

Yağmurda özellikle ıslanan, yaz sıcağında teneffüslerde birbirini ıslatmak için kovalayan çocuklar ve kısmen çam ağaçlarının çevrelediği okulum…

Muhtemel bir sevinç beklentisiyle her sabah erkenden koştuğum okul…bu gün burada sona ererken acı ,tatlı pek çok anısıyla artık bir geçmiş oluveriyor.

Bazen tökezleyen bir çocuk gibi, bazen koşturan bir çocuk edasıyla bazen hüzün ,bazen sevinç dolu okulum…Ummanına bir mektup yazdım, açıp okuman yıllar alabilir biliyor musun ?

Bir çocuğun neşesine ortak olmak, bir gözyaşını silmek, bazen kızmak, bazen panolarda yazan “öğretmenim seni çok seviyorum” sözüyle bir kez daha sevinç duymak …hepsi sendin ,hepsi bendim ,hepsi bizdik okulum…

Bir düşünüp bir ağlamak bir düşünüp bir gülmek ve yine yeniden çocuk gibi ,yeni okumayı yazmayı öğrenir gibi kaleme kağıda sarılmak da okulumdan…

Armağanım; pek çok ve farklı öğrenci tanımak ve belki de koridorda, bahçede, destek eğitim odalarında ya da servis araçlarında el sallayıp gülümseyen ,her biri başka bir hikâyeye konu olabilecek yaşantılar…

Pek çok kitabını okuduğum Prof. Dr. Kemal SAYAR, Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, Üstün DÖKMEN ve tüm hocalarıma ; Hoca hanım Sebzeler de Bizim İçin konulu bir etkinliğimiz var katılmak ister misiniz ? dediğimde beni kırmayıp onca telâşesinin içinde koşturan ,Kitap çıkaralım telâşı ile kapılarını çaldığım Rehber Öğretmenlerimize, ve emeklilik kararı almama bazen gözleri nemli, bazen merakla tepki veren siz değerli arkadaşlarıma da teşekkürü bir borç bilirim.

Bir düşünür ;ölümle her şey ölür yalnızca yapılan iyilik kalır diyor. Üstad Doğan Cüceloğlu da ; “makam, mevkî,rütbe,ünvan bunların hepsi cekettir.Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır” demektedir. Yardım edebildiysem ne mutlu bana değerli arkadaşlarım…

Hayatta okuduğum en büyük kitap annemdir diyor A. Lincoln …bu söze katılarak, bana ilk şiir sevincini duyumsatan, Pulur Köy Enstitüsü mezunu rahmetli babacığımı da bir kez daha rahmetle, minnetle anmak istiyorum, başta Başöğretmenimiz Atatürk olmak üzere ebediyete göçmüş tüm öğretmenlerimin ,ruhları şad olsun … Ulu Önderimiz ile aynı ünvanı taşıyor olmanın verdiği gurur ile tüm dostlara,dost kalanlara teşekkür ederim.Kalın sağlıcakla.

09.01.2025

18 Mart 2025 2-3 dakika 4 öyküsü var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 14 gün önce

    Hayat ebedi olsaydı hayatlarınız bok olurdu… Zira sıçma eylemi olmaz, bok olanların da bir anlamı kalmazdı. Özellikle diploma denen şeyin de anlamı kalmazdı çünkü sonsuz bir ömrün içinde mezuniyet gibi bir bitiş noktası gereksiz olurdu. Belki de hiç okula gitmez, sadece sonsuz zamanın içinde döne döne, aynı güne uyanan talihsiz ruhlar gibi kaybolup giderdiniz.

    Eywallah…

  • 14 gün önce

    Haklı ve yerinde bir gurur duyuş Halide hanım dünyadaki en onurlu mesleklerden biridir öğretmenlik çünkü ve en güzel anıları yaşamanıza vesile olan öğrencileriniz en değerlilerinizdir öyle de kalacaklar hayırlı olsun emekliliğiniz

    sevgiler 🌺🎀