Hayat Geç Kalmayı Affetmez

Ürkeklik, utangaçlık, korkaklik, güvensizlik, temkinli olma ihtiyaçı, çekingenlik ve genzini yakan o suskunluk... Bazı insanlar adım atmaya korkarlar, parmaklarının ucunda yürürler hayat denilen kıldan ince ipte. Kaybederler çoğukez ama kurtulamazlar utangaçlıktan. Nasıl hiç birşey yokken bir insana " merhaba " denilir ki? Nasıl konuşulur tanımadığın bir insanla? Bilmez işte utangaç insanlar. Hep pencerenin ardından bakarlar yağan yağmura.

"...
- Cok sev onu, olur mu?
- Bilmiyorum ya, o seviyor işte beni.
- Sadece onun sevmesi yetiyor mu?
- Hep ben sevdim, agladim. Biraz da sevileyim.
- Aşık değilsin yani?
- Nasıl olsa bir gun bitmiyor mu? Varsın ask olmasın. Bir gun elbet olurum.
- Ben aşık oldum.
- Hic anlatmadin.
- Birgün bittiğini düşünen bir insana nasıl anlatayım.
- Hayir, baskasını seviyor.
- Kimi?
- Bosver...
... "

Bazi insanlar bizden bir adim öndedirler hep. Karsindakinin ne düşündüğünü önemsemezler. Önemli olan o andır. Kötü düşünse, düşünmese umurlarında olmaz. Onlar için önemli olan kendi düşünceleridir. Önemli olan sadece kendileridir. Koskoca dünya sanki onlar icin yaratılmıştır. Pek önemsemezler karşılarındakini, eger onlar önemsiyorsa değerlidir yoksa hiçtir. Sevmeleri de anlıktır. Belki senelerce sürebilir ama sonuçlanmaz. Mutlaka biter. Peki digerine ne mi olur? Bir başkası 'merhaba' der ona ama kalbi asla o anki heyecanla atmaz. Bazen asik olursunuz, surekli onu gormek istersiniz, saatlerce beklersiniz onu, kuşlar uçar içinizde, hersey yavaş ve film gibidir, bir yapraga bile gülümseyerek bakarsiniz. Hayat bu ya iste, o da bir baskasina bunlari hisseder ve ikinizde sonsuza kadar baska ellerle yalniz kalirsiniz. Hayat gec kalmayi affetmez.

18 Kasım 2012 1-2 dakika 14 öyküsü var.
Yorumlar