Hayat işte;sevda ,yıkım,ölüm..
eteginde biriktirdigi acıları atmak istiyordu.
uzak iklimlere,yalnızlıgına sebep olan diyarlara ,atmak ve kurtulmak bu hüzün cümlelerinden...
nerede ve hangi iklimde aşık olmuşsa oralara serpiştirmek istiyordu içine akıttıgı gözyaşlarını..
yüregine bagdaç kuran herşeyi silmek istiyordu. gökyüzünde siyah bulutlarla karşılaşınca gözleri
gözlerine , o siyahı atıp içinden dünyasını maviye boyamak istiyordu.çünkü mavi mutluluktu ona..
bir bahar sabahı kuşlar dallarda sevişirken,yanlızlıklarını paylaşırlarken sevdikleriyle....
bende allahımdan öyle bir aşk diledim.astım dilek agacının dallarına saçımın tellerınden,
rüzgarda düşmesin diye, sıkı sıkı bagladım.bizim buralarda çok sert geçerdi kışları...
küçük bir bahçemiz vardı annem oraya sebze dikerdi . su getirmem için beni ev gönderdi.
daha ondakuz yaşımı yeni bitirmiştim.bizim buralarda kızlar yirmi yaşına gelmişlerse
ve hala evli degillerse evde kalmış derlerdi.bende evde kalmışlardandım.içimden çıkmadı ki karşıma
bir yigitde evleneyim derdim.benimde tesellim.
eve su getirmeye giderken birden karşımda bir çift mavi gözle buluştu gözlerim.o an esiri olmak
istedim o gözlerin yada sahibi adı ahmetmiş sonradan ögrendigim.nereden gelmişti ve nereye gidiyordu
birden evimizin karşısındaki ayşe teyzenin evine girdi.ayşe teyzenin nesiydi acaba diye meraktan içim içimi yiyordu
aslında geleli bir hafta olmuş,istanbulda çalışıyormuş.neden göremedim ki bir haftadır diye içimden geçiriyordum
ahmet de beni izliyormuş perdenin arkasından o benim farkımdaymış bir haftadır.
bir dışarı çıksada yüzüne doya doya baksam gözlerinin içinde doya doya yatsam ama çıkmıyordu.
duyduguma göre bir hafta sonra geri dönecekmiş.
duydugumda çok üzüldüm esir aldı beni sanki gözleri,o gözleri göremeyecegim için ellerinin sıcaklıgını
hiç duyamayacagım için üzülüyordum.bir gün yine bahçeden eve dönerken yolumu kesti
benimle evlenirmisin. orada bayılmışım ayşe teyzenin evinde açtım gözlerimi gözlerinde..
bir hafta sonra gitmedi hep benimle kaldı yani evlendik .nasıl anlatsan bendeki aşkını kelime bulamıyorum
hayallerim gerçek olmuştu.direkt dilek agacına gittim tesekkür ettim ahmedim içi...
yanlış anlaşılmasın allahımada çok şükür ettim.
günler öyle hızlı geçiyordu ki ben bile anlamıyordum .bir hayallin içindeymişim gibi hissediyordum
birden sende dokundugum tenin gerçek olmadıgını sanıyor üzülüyordum.düşün işte seni ne çok seviyordum
anlamalıydım benden aldıklarını geri veremeyecegini;
o sabah midem çok bulandı hemen ebe teyzeye gittik ve dört aylık hamileydim
ikimizde çok sevindik.ben sevdigim adamın çocugunu taşıyordum,allahım ne büyük bir mutluluk bu bana verdigin
içimde bir canlı yaşıyordu ve belkıde beni duyuyordu.hep babasını ne kadar çok sevdigimi anlatıyordum
bıkmadan usanmadan... birbirini çok sevenler adına masallar uyduruyor minicik bebegime anlatıyordum
bir gün kader yazdıgı ve yaşadıgımız güzel günlerin yerine bin bir acı verecegini nereden bilebilirdim
dokuz ayım dolmuştu akşama sabaha beklıyorduk.gece sancım tuttu ahmeti kaldırdım ebeyi çagır diye hemen
koşarak ebeyi çagırdı.dogumum çok zor oldu ama kızım unutturdu çektigim acılarımı,
o masum minicik ellerini tutunca işte hayatım bu dedim.
adını gülcan verdik hep hayatta gülsün istedik.ama minicik kızımın kaderi altı ay sonra degişti
birgün evimizde yangın çıktı içindede abim yanarak öldü ve ahmedi suçladılar
ahmet böyle birşey yapamaz dedim feryat figan aglamalarımda..
ahmedi askerler gelip götürdülerve hapse attılar .o yapmamıştı ve neden yapsın ki benim baba ocagı evimi
yaksın.bütün suçlamalar onun üstüneydi.babam yeni bir ev yaptı ve yapar yapmazda beni aldı yavrumu geride bırakarak
gelmemi istedi.ama ben yavrumsuz ne yapardım babasıda hapislerdeydi
babam benim evladımın ölümüne sebep olan birinin çocugunu istemiyorum dedi çıktı
çekip kopardılar beni evladımdan gözyaşlarımla,agıtlarımla kaldım bir başıma ben..
ama bazen gizliden gizliye babamın haberi olmadan gülcanımı emziriyordum daha dokuz
aylıktı ve annesine ihtiyacı vardı. böyle gizli emzirmelerime ayşe teyze yardım ediyordu ve bana teselli veriyordu
onun yanında bir an olsun acılarımı unutturuyordu.
gülcanım daha yürümeye yeni başlayacagı bir dönem babam beni karşı köyden bir adama verdi.amcam
kolumdan tutarak sürükleye sürükleye götürdü ve adama beni teslim etti.
allah var yukarıda çok iyi bir insan çıktı.ama ahmedimin yerini dolduramayacaktı hiç bir zaman..
ahmedimemi üzüleyim yavrumu ellerin kucaklarında bıraktıgımamı üzüleyim.
kader aglarını örmüştü bir kere geri dönüş olmayan yollardaydım.yabancı bir adamın teninde sabahlıyordum
bundan daha kötü ne olabilirdi.olabilirmiş ögrendim en kısa zamanda acılarıma engel olamıyordum
sabaha kadar öksürüklerim başladı .duygularım yıkılmıştı,hayatım paramparça olmuştu
bir sabah dogru doktorda solugu aldık.doktor bir sürü testlere soktu beni ve kanser oldugum anlaşıldı
yıkılan hayallerim bir daha yıkılmıştı.daha yıkılacak birşey kalmamıştı benden,gülcanımdan,çok sevdigim ahmedimden
son kez olsun görmeliydim yavrumu doya doya öpemedigim yürüdügünü göremedigim,anne dedigini duyamadıgımın özlemi beni yakıp kavuruyordu.
allahım dedim son defa yavrumu ,ahmedimi görmeme izin ver diye yalvardım,kafamı secdeden kaldırmadan sabah ettim.kocam sabah seni istersen annenlere bırakayım biraz temiz hava al hasret gider diye yolladı
dünyalar benim oldu,gülcanımı görecektım kokusunu içime sonununa kadar çekecektim.minicik ellerini öpecektim
bensiz geçirdigi günlere inat sarılacaktım sımsıkı dünyayı durduracaktım
ben dünyayı durduramadan dünya benim atan kalbimi durdurdu......SON.....
ud83cudfbbbu kadar okunupda yorumlanmayan öykü benimkisi herhal
tşk ederimud83cudfbb