Hayata Dair Ders Alınacak Öyküler 3 Gerçeği Arayan Kadın
Kara kız tüm konuşulanları duymuş,öylece dona kalmıştı olduğu yerde !
Ne yapacağını,nasıl davranacağını bilmeden seslerin geldiği yöne doğru sanki onu o tarafa doğru iteleyen bir güç vardı?
Kara kız,Amerika'dan gelmiş olan misafire doğru yöneldi birde onu büyüten canı gibi sevdiği anne ve babasına baktı.
Amerika'dan gelen kadına yönelerek,ağlamaklı titrek ses tonuyla
-Siz sanırım benden bahsediyorsunuz?
Ne zamandır siz benim annem oldunuz da beni yanınıza almak
istiyorsunuz. Ben kaç yaşına geldim biliyor musunuz?
Bu zamana kadar neredeydiniz,beni bebekken bırakıp gittiniz ben bebekliğimden bu zamana kadar canım annem ve canım babacığım bakıp büyüttü.Ölürüm ayrılmam kardeşlerimden, annemden, babamdan. Şimdi buraya bir daha geriye gelmemek üzere lütfen gider misiniz?Unutun benim varlığımı !!!
Kara kızı büyüten anneciği sımsıkı sarılıp onu ağlayarak teselli ediyordu.
-Kara kızın gerçek annesinin başından geçen olayları anlatmaya başladı fakat kara kız hışımla odasına koştu,kapıyı hızla çarpıp yatağına attı o,halsiz bedenini başladı ağlamaya.İçeridekilerin duymaması için ağzına mendilini sıkıca ısırarak.Çünkü canı çok acıyordu,çok üzülmüştü kara kız.
Aradan yıllar geçmiş,kara kız istemediği bir evlilik yapmış ve çoluk çocuğa karışmıştı.Hani derler ya baştan yüzü gülmeyenin sonunda da yüzü gülmezmiş.
Bu arada çocuklarına asla yansıtmamaya çalışmış evdeki huzursuzluğu ,mutsuzluğu fakat çocukları kara kızın mutsuzluğunu ve evdeki gergin ortamı hissetmeye başlamışlar.
Baba evi ihmal ediyor geç vakitlere kadar eve gelmiyormuş.Çocuklardan büyük olanı bir gün annesine demiş ki?
-Anneciğim bizi bırakıp gitmeyeceksin değil mi?
Kara kız ise,onu doğar doğmaz bırakıp giden annesini getirmiş gözlerinin önüne ,oğluna sarılarak
-Hayır yavrum asla sizi bırakmayacağım,sakın aklına öyle kötü düşüncelerini getirme ben var oldukça daima yanınızda olacağım.Hem siz kedi veya köpek yavrusu değilsiniz ki ,deyip tekrar sarılmış oğluna.
Yirmi yıl çekilmez acılar çekmiş kara kız fakat ne ailesine nede akrabalarına hissettirmemiş bu acı ,hüsran durumunu.
Bir gün hiç tanımadığı yaşlı bir adam çalmış kapısını.Kara kız açmış kapıyı->;Buyurunuz kime bakmıştınız?
Yaşlı adam,o iri yarı cüssesine rağmen,kadının adını söylemiş
-Ben torunuma kavuşmayı çok istiyorum ,onunla konuşup helallik almaya geldim.Çünkü son zamanlarda rüyalarımdan hiç çıkmıyor.
Kara kız,yaşlı adamı içeriye davet etmiş hoş geldiniz deyip elini öpmüş.Kovamamış yaşlı adamcağızı vicdanı rahat etmemiş çünkü.
Adam etrafa bakınıp dururken içeriye çocuklar girmiş.Merakla anneye bakıp soran gözlerle kim bu demişler?
Kara kız ne diyeceğini ,yaşlı adamı nasıl tanıştıracağını düşünürken çocuklarına birden aklına köydeki amcam bu diye tanıştırmış çocuklarını.
Çocuklarda yaşlı adamın elini öpmüşler ve odalarına gitmişler.Amca ve yeğenin konuşacağı konular olmalı diyerek?
Kara kızın dedesi kadının gözlerindeki hüznü çözmeye çalışıyormuş?
Kara kız nasıl hüzünlü olmasın ki?İstemediği bir evlilik yapmış ve ailesinden çok uzaklarda yaşıyormuş.Çocukluğundan beri içinde hüzünler terk etmemiş bir türlü.
Kara kız Amerika'daki annesini de merak ettiği için dedesinin ağzından çıkan her kelimeyi dikkatlice dinliyormuş?
Zaman sonra dedesinin telefonu çalmış,arayan Amerika'daki annesiymiş aldırmaz bir tavır alarak dedesiyle annesinin konuşmalarını dinliyormuş kara kız?
Sonra?
Dedesi telefonu kara kıza verir ve annesiyle konuşmaya başlar kara kız.
Anne
-Merhaba yavrum nasılsın der? Kara kız ise
-Çok iyiyim der ,siz nasılsınız?
Anne
-Dedeni ben gönderdim artık dayanamıyorum bu sessiz kalışına , aramızda ki olumsuzlukları aşmalıyız yavrum der.
Kara kız asla evinde ki ,huzursuzluktan bahsetmez.Ne kadar çaresiz olsa da,çünkü kaderim der.Kendince her zaman ki gibi susacaktır da !
Evliliğini kurtarmak için çoğu kez onurunu,gururunu ayaklar altına alsa da, kurtaramamıştır.Aslında evli olduğu müddetçe kadın hakaret ve şiddete uğramış.Sanki Tanrının onu unuttuğunu düşünmeye başlamış.Neden bu kadar çok acı neden bu kadar gözyaşı diye başlamış isyanlar etmeye.!
Bir gün kara kız ,eşine süpriz yapmak ister ve pastalar ,börekler yapıp eşinin iş yerine gider.Ve,''EŞİNİN' bürosundan içeri girer aniden.Gördüğü manzara karşısında şaşkına uğrar, onca emek sarf ederek ayakta tutmaya çalıştığı evliliği ihanet çemberinde ,tamamen bitmiştir!
Şimdi tamamen çocukları vardır hayatında ,onlara tutunarak ayakta kalmaya çalışır ve daha da güçlenir kara kız ...
Hayat tatlısıyla acısıyla devam ediyor der.Çocuklarını okutur ,askere gönderir .Çocuklarının muratlarını da görür .
Kara kız yanlızl'ığı seçmiştir ve yalnız geldiği dünyaya veda etmiştir sessizce...
Not:Kara kızın vasiyeti; kimsesiz geldiğim bu yalan dünyada ,kimsesizler mezarlığına gömün beni...
Terki Diyar
Gözlerimdeki hüznümü yene bilseydim eğer,
Hiç bir zaman merak etmezdim,
Yanımda olmayan annemi
Saçlarımı taramayan, yanağımı okşamayan, koynunda yatırmayan annemi
Ve ben hala ürkek bakışlarımla hayaller kuruyorum
Bilir misin acaba içimden geçenleri
Merdivenler dayamışken yaşım elliye
Çıkmaz sokaklarda kayboluyor,
Kimsesiz, yetim çocukluğuma gidiyor düşlerim
Kayboluyorum anne, sensizliğin sancılarında
Doyasıya cennet kokunu çekemedim ciğerlerime
Benim çocukluğum nerede kayboldu biliyor musun annem
Beni bırakıp da gittiğin ,
O dapdaracık karanlık küf kokulu sokakta
Çok korkmuştu kapkara ürkek bakışan gözlerim
Bir ışık aramıştım yokluğuna,
Aydınlatır belki de bulurum seni diye
Sen gittin ve ben senin yokluğunda koskocaman oldum
Büyüdüm anne, büyümek buysa
İçimde bir hırs, ruhumda acı feryat, kimseler dolduramadı yerini
Sen hiç bir zaman bilmedin bilemedin bendeki bu acıları
Andım ahtım olsun,
Ben ölmeden bitmeyecek içimdeki feryat figan
Sen huzurluysan yeter
Rahatsan kuş tüyü yataklarında
Boş ver, düşünmemiştin zaten
Yine düşünme...
/Emine Öztürk/