Hayatım Roman / Arada kalan Çocuk 5
Hamam Kahramanmaraş kalesinin altına yakın bir yerdeydi
kapalı çarşının içinden çıktık saray altına doğru yürüyoruz dayım çok konuşan biri değil az konuşur öz konuşur
nereye gittiğimizi çok merak ediyorum sormak istiyorum soramıyorum bir şey söylesem sonra hadi evine git der
korkusu var içimde en iyisi sessiz olmak diyorum kendime birlikteliğimiz devam etsin istiyorum
ve abdallar mahallesine geldik hani düğünlerde davul çalanların yaşadığı mahalle epey yol yürüdük yoruldum
dayıcığım daha çok varmı gideceğimiz yere dedim dayım az kaldı yoruldunmu yeğenim
evet dayı dedim az kaldı yeğenim dedi biraz daha yürüdük duraklı mahallesine gelmişiz
çok geniş bahçesi olan tek katlı evdi hatırladığım kadarıyla iki odalı küçük bir evdi bahçe duvarları kısa örülmüş
rahatlıkla duvardan bahçeye dışarda girilir evin içi görünüyordu içerde bir çocuk vardı dayımı görünce sevinçle
babam geldi diye sevinerek dayıma doğru koşarak geldi dayım kollarını açarak kucakladı
sarıldı öpüp koklaştılar dayımın yere koyduğu paketleri aldım birlikte eve girdik
Anne anemde oradaymış namaz kılıyordu onu görünce daha çok sevindim namaz selamını verirken
göz göze geldik gülümsedi duasını ettikten sonra kalktı yanıma geldi ve bana sarıldı sıcacıktı sarılması
içten ve samimi torunuydum onun sevgiye doyuyor insan hele çocuksa sevilmek ne kadar güzel bir şey
Allah kimseyi sevgisiz kimsesiz bırakmasın Havva ninem kuzum benim diyerek
başımı okşuyor sonra şerefim kıyafetin ne güzel kim aldı çok yakışmış sana oğlum dayın nerede gördü seni
oğlum derken dayım araya girdi ben buldum ana Şeref bir kaç gün bizim yanımızda kalacak
elbiseni dayınmı aldı kuzum evet Ninem dayım aldı dedim
iyi yapmışsın oğlum kesene bereket çok güzel yakışmış
güle güle giysin hayırlı olsun oğluma dedi dayım anne yeter
çocuk sıkılmasın dedikten bir süre sonra dayım
Şeref mesudu al avluda biraz top oynayın dolaşın etrafı gör dedi
ben anladım tabi dayımla nenem özel konuşacaklardı
ve bu büyük bir ihtimal benim hakkımda olacaktı
kalktım mesuda elimi uzattım oda biraz çekimser olsada benimle gelmeye razı oldu
biz bahçede biraz top oynadık eğlendik sonra hava nenem oğlum içeri gelin hava soğudu
üşümeyin dışarda diye seslendi bende mesutun elinden tuttum içeri girdik bize
portakal verdiler soydum mesutla beraber yerken dayım ben biraz uzanacağım dedi divana uzandı
yengem bir çarşaf örtü üstüne dayım uyudu bir süre sonra
Havva ninem oğlum dayın getirmiş seni buraya ama babanın haberi yok şimdi seni merak etmezlermi
ben hayır merak etmezler ben kimin umurundayım Nine zaten gelen vuruyor giden vuruyor dövüyorlar
beni kimse sevmiyor nine ben o eve gitmeyeceğim dayımın yanında kalacam
hiç olurmu öyle şey oğlum okulun yokmu senin olur nene banane
zaten annem hakkında kötü konuşuyorlar
ne diyorlar oğlum inanma onlara
seni anan terkedip gittiğinde ufacık bir çocuktun
seni ben büyütüm besledim iyi bir kadın olsaydı bırakıpta gitmezdi duydumki
her yerde ananı arıyormuşsun arama yerini öğrenmeye çalışıyormuşsun sakın ha diyor *
vah kuzum vah yavrum kader böyleymiş elden ne gelir diye ağlıyor ninem
Fatma annem nisbeten haklıydı bana baktı ama emek verdi yemek verdi
öz anam gibi olmasada bana baktı ama sözlerinde elbette haklılık payı vardı
benim üzerimde hakkı olduğuda bir gerçektir
Havva Ninem başka ne diyor kuzum
ananın yerini öğrenipte ne yapacaksın bir daha ananı aradığını duyarsam
seni bu evden kovarım diyor git o zaman ananın yanına onun yanında kal
çok istiyorsan seni kabul edermi bakalım diyor
beni şikayet ediyor babama dövdürüyor
kadersizim şimdi sen daha küçüksün herşeyi anlayamazsın anan seni isteyerek bırakıp gitmedi
onunda haklı sebepleri var
ben anlamam Nine anamı görmek istiyorum ve sen
onun yerini nerede olduğunu biliyorsun
Ninem nereden biliyormuşum bakalım dedi gülümseyerek
çünkü sen onun anasısın işte Nine..
yazılarınız tarafımızdan öykü bölümünde toplandı lütfen her yere yazmayınız önemle ricamızdır