Hediye
Bu öykü şiirkolik üyelerinin katkılarıyla "durmak yok öyküye devam" adlı forumda yazılmıştır...
Derleyip toplama süreci devam etmektedir...
BÖLÜM I
Genç adamın, bütün gün dolanmaktan ayaklarına kara sular inmişti ,yorgunluktan uyuyamıyordu.Sevdiği kadının doğum gününe sadece iki gün vardı ve o hala şu koca şehrin uzun caddelerinde dahi ona nasıl bir sürpriz yapacağını bulamamıştı...
Saat sabahın beşine geliyordu ve yedide işe gitmek için evden çıkacaktı.Kendi kendine sayıklarken...5-7.. 5-7.. 5-7..birden doğruldu yatağının içinde.Öyle yaa!..tabi yaa dedi mutlulukla! Hızla fırladı yatağından aynı anda annesinin sesini duydu ---oğlum bu gece dayın geliyormuş üç günlüğüne Türkiye'ye , dedeni ziyarete gideceğiz ona göre plan yapma olur mu?
5-7..5-7..annem,dedem.,sevgilim,dayım...ayaklarım! Tanrım dedi olanca ağırlığı ile kendini yeniden yatağa bırakırken...Genç adam şaşkındı,her şey üst üste geliyordu,dayısını yıllardır görmüyordu üstelik kendileri İstanbul dedesi İzmir?de yaşıyordu ayrıca annesi Aylin'i sevmezdi,ilişkilerinin bittiğini sanıyordu.
Birden anımsadı. Dayısının eşinin adı Hatice?ydi! İşte dedi şimdi olanlara kimse inanamayacak!
İsimler beyninin lobları arasında seksek oynamaya devam ederken yumdu gözlerini sımsıkı
karıştırdı saçlarını "Tanrımmm" dedi yeniden... ve birden fırladı yatağından odanın kapısına ilerledi..Eli kapısının tokmağında düşündü,Aylin'i çok seviyordu doğum gününde mutlaka yanında olmalıydı,dayısını,annesini,dedesini de çok seviyordu buna çözüm bulmalıydı aklına Hatice yengesi geldi onu aramalıydı o cin gibiydi kesinlikle bir çözüm bulurdu bulur muydu acaba?
BÖLÜM II
Annesinin hazırladığı kahvaltıyı iştahsız iştahsız yerken bir yandan da annesiyle sohbet ediyordu.Ağzındaki lokmayı bitirince kısık bir sesle annesine seslendi. "Anne Hatice yengemin gelmesi iyi oldu". Annesi şaşkınlıkla cevapladı "İyi de oğlum sen Hatice'yi hayatında bir kere gördün o zamanda çok küçüktün.Hatice yengemi aile içinden tanımadığımı ,onu internette yazdığı makalelerden tanıdığımı ,anneme söylemek için erkendi ,hatta Hatice yengeme bile söylemeyi düşünmüyordum.Traş oldu hazırlandı ve işe gitmek için evden çıktı,Aylin'le aynı bankada çalışıyorlardı,kendi kendine gülümsedi eğer düşündüğünü gerçekleştirebilirse hem sevgili hem ailesi hem de kendi çok mutlu olacaktı.Ucu ucuna bankaya yetişti,Aylin'i bankada göremedi.
Ortada adı konmamış bir sıkıntı vardı. Belki de hesapta olmayan bir şeyler gerçekleşiyordu. Ahmet bir an duraksadı sonra cep telefonunu çantasından çıkarıp Aylin'i aradı.
Telefonu açan Aylin : Bugünden itibaren başka şubede görevlendirildim,sanırım daha sıkı bir iş temposu beni bekliyor ,kapatmam gerekiyor, kendine iyi bak...
BÖLÜM III
O gün akşam olmak bilmedi ,iş çıkışı mesai arkadaşı Erol'la dertleşiyorlardı.
- Daha dün tek derdim doğum günü sürprizi hazırlamakken şimdi olanlara bak,en önemlisi de ben Aylin'le aynı şubede kalabilmek için terfimi reddetmişken Aylin başka bir şubeye nakil oldu . Erol:Oğlum sen daha toysun, hatun kısmının öyle her dediğine he demeyeceksin,ne o saatlerce hediye peşinde koşmak,geceleri uykusuz kalmak,yok terfi reddetmek falan ,madem ki sana haber vermeden şube değiştirdi,sen de aramayacaksın kardeşim,bak nasıl süt dökmüş kediye dönecek...
Sen Aylin'i tanırsın Erol öyle kolay süt dökmüş kediye dönmez .Hem o ne yapabilir ki o da istemezdi gitmeyi hem biliyorsun benim ona olan sevgimi ,incitmeye kıyamam mutlu olması için elimden geleni yaparım,sen hiç sevmedin ki Erol bunu bilemezsin...
Hayat bir kenara çekilmiş ağlarını örüyordu. Ahmet Erol'la konuşmasını sürdürürken aklına bir şey takıldı. Acaba? dedi kendi kendine ama sonra bu düşüncesinden sıyrılmak istedi.
Ahmet Erol'a şöyle bir baktı kısık sesle :Hafta sonu İzmir 'e gidiyorum hem dayımı göreyim, hem de biraz dinleneyim, belki de haklısın bir müddet Aylin'i aramayım ...
BÖLÜM:IV
İzmir'e gelmeyeli epey zaman olmuş dedi Ahmet ,dedesin kapısını çalarken...
Kapıyı dedesinin açacağını bekliyordu. Kapı ağır ağır açıldığında Ahmet'in şaşkınlığı daha da artacaktı. Kapıyı dedesi açmamıştı. Kapıyı açan kadına uzun uzun baktı ve ürkek adımlarla içeriye doğru ilerledi. Dedesini salonun bir köşesinde oturuyor görünce rahatladı ve yanına gidip sımsıkı sarıldı.Dede torun hoşbeş muhabbet ettikten neler sonra aklına geldi Ahmet'in..o kız..? Gayri ihtiyarı kapıdan tarafa döndü.Öyle ya bir merhaba bile diyememişti kendisine.Tam hamle yapacaktı ki dedesi lafı ağzından aldı.
"Ahmet,oğlum ..
Ahmet buyur dede dedi. Dedesi devam etti "İyi ki geldin oğul benimde seninle konuşacaklarım vardı. Bu büyük amcanın kızı Selma. Senin geleceğini duyunca onu da getirttim köyden. Selma kızım Ahmet'le bana bir kahve yapıver." Peki dede diyerek uzaklaştı Selma.
Ahmet ninesiyle dedesinin neden İzmir'de yıllardır ayrı yaşadığını bir türlü anlam verememişti,şimdi annesi dayısı ve yengesi ninesinde iken; kendisi dedesinin yanındaydı,bir de amca kızı çıkmıştı.Bu ne yaman çelişki anne...
Kafasından bunlar geçerken telefonu çalar ,arayan Aylin'dir.
"Alo Ahmet. Seni üzdüğüm için çok üzgünüm ama öyle olması gerekti". Ahmet şoka girmişti. Gözlerinde oluşan iki parça gözyaşını dedesine belli etmeden sildi. Olanlara inanamıyordu. Kendini evin balkonuna zorlukla attı. "kahvenizi getirdim" dedi Selma...
Şu an İzmir'deyim , hafta sonunu burada geçireceğim kapatmam gerekiyor,kendine iyi bak ...kısık sesiyle ancak bunları söyleyebildi Ahmet,cuma sabahı Aylin'in kendisine yaptığı telefon konuşmasının aynısını yapmıştı,Erol ne demişti "hatun kısmına fazla yüz vermek yok"
Kahveye baktı sonra Selma'ya aslında görmüyordu bile çünkü telefonu kapatınca Aylin'e çok acımasızca davrandığını düşündü O'nun doğumgünüydü bugün,Erol'u düşündü,söylediklerini düşündü yoksa yoksa annesi haklımıydı Erol Aylin'e karşı bişeyler mi hissediyordu,başı sanki çatlıyordu Ahmet'in..
BÖLÜM V
Telefon bir kez daha çalar, bu kez arayan annesidir.Dayısı ve yengesiyle birlikte bir saate kadar dedesine geleceklerini söyler. Hatice yengesiyle sonunda tanışma fırsatı bulacaktı,internette çok makalesini okumuştu,kendisinden öğreneceği çok şey vardı...
Selma gelecek olan konuklar için hazırlık yaparken dede Ahmet'le konuşmak istediğini söyler,torununun üzgün olduğunun farkına varan dede yalnız kaldıklarında Ahmet'e sorar -oğul senin canını sıkan bi şey mi var?
Ahmet Işın dedesinin ne kadar kulağı kesik birisi olduğunu annesinin anlattığı olaylardan biliyordu, ancak sıkıntısını dedesiyle paylaşmaya niyeti yoktu.Hem zaten işin aslını kime anlatacaktı ki.
Erol bankaya atanınca Erol'un sorumsuz iş alışkanlığı bankadaki çalışma düzenini bozmuş ve Ahmet'in iş yükü artmıştı,şubenin en gözde elemanıydı,ara sıra Aylin'i de yardım eder onu da rahatlatırdı.Erol geldiğinde Aylinle 6 aydır çıkıyorlardı.Erol'un rahat ve komik hareketleri Aylin'in hoşuna gidiyordu.Ahmetin annesi Ceyda 'da Aylin'deki değişimin farkındaydı. Bütün bunlara 4 ay dayanabilmişti Ahmet.Müdürünün en sevdiği elemanıydı küçük sırrını ona anlattı ve Aylin'i şubeden göndermek için ondan ricada bulundu.Aslında Aylin'de şubeden ayrılmak istiyor fakat Ahmet kendisini engeller diye söyleyemiyordu.Ahmet böylece Aylin'i tereyağından kıl çeker gibi şubeden ve Erol'dan ayrılmasını sağladı hem de karşıdaki bir şubeye gğndererek ve Aylini de kabahatli durumuna soktu.
Erol'la da dertleşerek onun gerçekten söylemek istediklerini güya dost tavsiyesi gibi dinledi.Kozlar eline geçmişti Aylin başka şubede barınması zor olacak Ahmet'ten sürekli yardım isteyecekti.İzmir ziyareti de işine çok gelmişti hem İstanbul'dan uzaklaşmış hem de yengesiyle tanışacaktı.Ahmet bunları planlarken yardımcı olan kişide Hatice yengesinden başkası değildi.
Hatice yengesini internette güzin abla gibi yazılarıyla tanımış ,hediye rumuzuyla ona yazmış ve tavsiyerine uymuştu.Gelgelim bizim Güzin abla meğer Baki dayısının hanımı olmasın mı !
BÖLÜM VI
Baki dayı ve eşi Hatice Ahmet'in dedesinin evine geldiklerinde hayat herkese yeni bir sayfa açıyordu. Ahmet internetten adını çok duyduğu Hatice Yengesinin aslında Eylül adlı bir radyo programcısı olduğunu yeni öğrenecekti. Hatice hanım eşinden habersiz radyo programı yapıyordı ve okuduğu çok güzel şiirlerle herkesin kalbinde taht kurmuştu.
Ahmet yaşını almış bir kadını bekliyordu ama karşısına son derece bakımlı çok hoş biri çıkmıştı, daha fazla dayanamadı ve yengesine rumuz "hediye "diye seslendi.Hatice bir an duraksadı öylece donakaldı demek o delikanlı sensin !!!seni deli oğlan seni dedi.Birlikte derin bir sohbete daldılar ,dede dayı ve anne yenge yiğen samimiyetine şaşırmışlardı.Sohbet öyle bir hal alır ki Hatice Aylin'in Erol için yazdığı şiirleri radyo programlarında seslendirdiğini anımsadığını söylemesi Ahmet'in başından kaynar sular dökülmesine sebep olur,kıpkırmızı olmuş yüzü ve bir kaç damla gözyaşıyla lavaboya gider...
Odada bir hareketlilik başlar:
Işın dede ,Baki dayı ,Hatice yenge ,Ceyda anne ,Selma ve Aylin odada bir pastanın etrafında toplanırlar...
yanlış okumadınız Aylin...
Hepsi heyecan ve kıpraşma içindeyken Hatice gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Evet Hatice "hediye" rumuzuyla yazan kişinin yeğeni olduğunu öğrenince Işın dedeye durumu anlatır.Işın dede banka müdüründen Erol ve Aylin hakkında bilgi alır. Aylin'in davranışlarının Ahmet'i kıskandırmak için yaptığı küçük bir oyun olduğunu öğrenir.Ceyda kızına İstanbul 'a telefon açar durumu anlatır ve Aylin'in doğum gününü İzmir'de kutlama programı için müdüründe yardımıyla Ahmet'e böyle bir sürpriz hazırlarlar...
Aşık Ahmet ise kıskançlık içindeydi, kendi dışındaki olaylardan habersizdi.
Ahmet lavabodan döndüğünde bütün sevdiklerini ve aşkını görünce
gözlerine inanamaz ,rüyada gibidir...
Olayları önce algılayamaz takii ;
Gecenin ilerleyen vakitlerinde dans ederlerken;
Aylin'in :
-Demek beni başka şubeye gönderdin ,benim akıllı "hediye" rumuzlu sevgilim diyene kadar...
-"Ninen de çok tatlı insanmış bu akşam onda kalacağım"
-"Sana bir sır vereyim mi ninen Işın dedeni hala çok seviyor..."
BU ÖYKÜMÜZ BURADA BİTMİŞTİR.EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜRLER...
değişik bir tarz ama gülümseten bir öykü...yüreğinize sağlık
Pastanın kreması ağır gelmiş olsa gerek, daha kimse ayaklanamamış....