Her şey çok güzel olacak / / sen olsanda olmasanda

...(aşkı yaşamak)...

acı haberin nasıl sonuçlanacağını yüce yaratandan başka bilen yoktu.söz konusu olan bir aylık ömrü kalan kadının gözler önünde erimesiydi.her gun eriyordu az bir zaman kalmıştı...1 AY.hastalığı karaciğer yetmezliğiydi.
herkes genç kızın annesine ciğerini vermek istiyordu fakat uyuşmuyordu.ciğerini vermekten kaçan bir kişi vardı...kadının kocası tek vermek istemeyen oydu sanırım.genç kız hergün daha da kötü oluyordu.tabi kolay değil.bir insanın sayılı gününün kalması..bide bu insan bir anne olursa
ciğerini vermek isteyenlerden en önce gelen kişi kadının kızıydı ve yapılan tüm testler sonucunda kızın ciğeri uyuşmuştu.bu bir mucizeydi.anne yaşayabilecekti,tekrar nefes alıp,yürüyebilecekti...
kızın bıcak altına yatmasını destekleyen,hep arkasında duran,biran olsun yalnız bırakmamaya adeta yemin edercesine destekleyen birisi.SEVGİLİSİ.
genç adam ayrı bir şehirde ,kız ise çok uzak ayrı bir şehirdeydi.bugun amelyat gunuydu.genç kız hiç korkmuyordu.genç adam ne yapacağını bilmiyordu.içi içini yiyordu.ya dunyası başına yıkılırsa,ya sevdiği kız onu yalnız bırakıp ebedi hayatına giderse diye düşünmekten alamaz olmuştu kendisini.genç kız sabaha karşı amelyata giricekti.son hazırlıklar yapılıyordu artık.genç adam sabaha kadar uyku uyumamıştı.sabaha karsı biraz dalmıştı ve gözünü açtığında saat 8 i vuruyordu.ameliyat bitmiş olmalıydı.hemen tlf u eline aldı ve kızın kuzenini aradı.bugun hayatının dönüm noktasıydı ya sevdiğine bişey olmuşsa...kuzeniyle tlf da konuştuktan sonra mujdeli haberi almıştı.ameliyat başarılıydı.sevdiği kız ve annesi çok iyiydiler.genç adamın gözleri dolmuştu ve dizlerinin üzerine çökerek bir çocuk misali ağlamaya başlamıştı ve yüce yaradana teşekkürlerini sunmaktaydı ama genç adam ameliyattan önce uyukladığında kötü bir rüya görmüştü.sevdiği kız ağlıyordu ve ''sana ihtiyacım var,neredesin'' diye haykırıyordu genç kız.genç adam sevdiği kızın iyi olduğu hakkında söylenenlere inanmamıştı..ve kendi gözüyle görmek istemişti.o uzak şehire gitmeyi koymuştu kafasına.nasıl gitmeliydi,biricik annesini yalnız bırakıp nasıl gidecekti hiç tanımadğı bir şehire...gidememesi için tüm sebepleri vardı.annesi yalnız kalıcaktı,şehir uzaktı,onu hastaneye götürecek kimsesi yoktu.oraya nasıl gidecekti ayrıca cebinde de beş parası yoktu.genç adam annesine feryatlarda bulundu ve oraya gitmesi gerektiğini söyledi.en son bir çözüm bulmuştu.annesinden gizli annesinin kredi kartını çalacaktı.tüm herkesi ısrarlarına ragmen sevdiğine ne olursa olsun,ucunda ölüm bile olsa gidecekti annesi ne kadarda gitme dese de genç adam kafasına koymuştu,olay bitmişti.GİTMELİYDİ.belkide sevdiğine son olan borcunu ödeyecekti.annesi genç adama 'git ama birdaha gelme'diyordu.genç adam evin tek çocuğuydu annesiyle adeta gözyaşları içinde yüzüyorlardı.çocuk ve annesi birbirinden ilk defa bu kadar ayrı kalıcaktı.genç adam bileti almaya gitmişti.akşam 20:00 de uçağı kalkıyordu.eve gelip tekrar annesiyle vedalaştı ve bir saatlik hava alanı yoluna kadar bir annesini birde sevdiğini düşüyordu.dünya umrunda değildi sevdiği onu çağırıyordu.havaalanına gelmişti uçağı kalkıcaktı.iki saatlik bir yolculuk sonunda sevdiğinin bulunduğu şehire adımını atmıştı.saat bayağı geç olmuştu.hava alanından hastaneye kadar taksiyle gitmekten başka çözüm yolu yoktu ama cebince parasıda yoktu.fakat uçakta yanında oturan yaşlı bir adamla tanışmıştı.adam hızır aleyhisselatıvesselam gibi çocuğun zor durumda olduğunu anlamışve hastane önüne kadar bırakmıştı.gece yarısı olmuştu artık.hastanenin ismini gördüğünde derin bir iç ve göz yaşlarını son kez silerek 'geldim işte sevdiğim'diyordu.yukarıya çıkmış yoğun bakımın önüne dikilmişti.kızın babası sol tarafında uyukluyordu.elleri titreyerek yoğun bakımın zilini çalmıştı ve hemşireye uazk bi yerden geldiğini,sevdiği kızın içeride olduğunu söylemişti.hemşire çocuğa bağırmıştı.buranın yol gecen hanı olmadığını ve kendisini içeriye alamayacağını söylemişti.genç adam okadar yolu boşuna gelmediğini ve içeriye ne olursa olsun gireceğini söylemişti.son birkez daha sevdiğini görmeyi istiyordu.genç adam hemşireye:'genç kıza söyleyin sevdğin geldi ve onu görmeden gitmeye hiç niyetim yok' bunları genç kıza söylemesini istemişti.genç kız sabah beşe doğru uyanmıştı ve haberi alınca çok şaşırmıştı. o buraya nasıl geldi diye düşünüyordu.inanmıyordu geldiğine ve hemşireye dönerek gelen çocuğu tarif etmesini istedi hemşire ise tam olarak çocuğu tarif etmişti.kızın gözleri dolmuştu biliyordu çocuğun çok sevdiğini ama o şehire gelebileceğini hiç düşünmemişti.genç adam beşe doğru yoğun bakıma girmişti.sevdiğini görünce güçlü olmalıydı,ağlamamalıydı ve zor tutuyordu kendisini.ilk olarak annesiyle konuşmuştu sonra sevdiğinin yanına gidip gözlerinin içine bakıyordu ve 'Seviyorum Seni' demişti.genç adam dışarıya çıkarken hüngür hüngür ağlıyordu.onun çektiği acıları paylaşmak istiyordu ve onun yerinde olmayı istiyordu.artık içi çok rahattı.çünkü sevdiğini görmüştü,yaşıyordu,nefes alıyordu.2 gün 3 gece boyunca ordaydı ve hep allah'ına şükranlarını sunuyordu.artık o şehirden ayrılma vakti gelmişti.son birkez daha sevdiğini gördükten sonra sabah beşe doğru o hastaneden ayrılacaktı.uçağa binmişti ve artık memleketindeydi.havaalanından direk hastaneye koşmuştu çünkü onu herkesten daha çok seven şeker hastası annesi hastanedeydi ve annesini hastaneden alıp evlerine gelmişti.şimdi sevdiğinin gelmesini bekliyordu.içi çok rahattı ve bir gün boyunca derin bir uyku çekmişti.
uzun birsüre sonra sevdiği gelmişti.genç adam çocuk gibi seviniyordu.her görüştüklerinde her fırsatta onsuz nasıl yaşayacağını söylüyordu.uzun zaman mutlu yaşamışlardı.


...(ayrılığı tatmak)...


herşeyin bir sonunun olduğu gibi bu aşkında bir sonu olmalıydı.evlenip uzun süre aynı yastığa baş koymadan bitecekti.tartışmalar ardarda patlamıştı.kıskançlık hat safhalara çıkmıştı.artık ayrılık kaçınılmazdı.ikisi için artık birlikteliğin bir anlamı kalmamıştı ve çok kötü bir şekilde-sadece kıskançlıktan dolayı-ayrılmışlardı.çünkü yine ayrı düşmüşlerdi.kız artık üniversite okumaktaydı.kızın yeni arkadaş ortamları,gece dışarıya çıkmalar başlamıştı.tartışmalar ölümle sonuçlanmadan ayrılmışlardı...........


...(artık nefret etmek ve birdaha sevmemeye yemin etmek)...


2 aralık 2008 herşeyin bittiği gün bugundü.yollar birdaha kesişmemek şartıyla ayrılmışlardı.çocuğun içinde sevgi denen bişey kalmamıştı.tüm sevgi nefrete ancak bu kadar dönüşebilirdi.genç adam canından vazgeçmişti.intihar etmeyi düşünüyordu.birtane annesini düşünüyordu hep.kendisi ortadan yokolursa annesi ne yapacaktı.hep bunu düşündü ve yapmak istediğini yapamadı.kıyamadı canına.şimdi ise birbirinden haberleri olmadan yaşıyorlar.hayat yine devam ediyor.o olsada olmasada hayat yine devam ediyor ve insanlarımız hayatı yine olumsuz yönde etkiliyor fakat unutulmaması gereken şeyler:
1) aile hiçbişeyden daha değerli değildir.
2) insan ne yaparsa kendisine yapar.
3) HER AŞKIN BİR SONU VAR.
4) tüm aşklar yalan.
5) olumlu düşün HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK......................

(gerçek yaşam öyküsüdür)
...04/04/09 04:15 a.m

04 Mayıs 2009 7-8 dakika 2 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 16 yıl önce

    HARİKA OLMUŞ İNSAN ANASI İÇİN CANINI BİLE VERİH SANKİ YAŞAMIŞ GİBİ OLDUM AKICIYDI YÜREĞİNE SAĞLIK TEBŞİR EDERİM GÜZEL YAZIYOSUN DEVEM KUTLARİM👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👑👑👑👑👑👑👑👑👑

  • 16 yıl önce

    gerçekten çok güzel ve akıcıydı tebrikler👑👑