Her şey Senin İçin
Aşkımız ilkbaharda açan bir kır çiçegiydi,bir biri ardına serpilip çogalan kır çiçegi.
eczanede çalıştıgım bir zaman karşıma çıktın,en yakın arkadaşın sibelin sayesinde tanıdım seni.
hatırlarmısın ilk buluşmamız mersin de yapılan gökdelenin alt katındaki metropol pastanesi idi.
sibel ve ramazan tartışıp sohbet etmekten bizi tanıştırmayı bile unutmuşlardı.daha sonra farkına
vardıklarında,aaaaaaa biz sizi tanıştırmayı unuttuk dediklerinde onlar kahkahadan gülüyor,bizde utangaçlıktan konuşamıyorduk.ve sonra senin yatılı bir okulda okudugunu,tatil amaçlı geldigini ögrendim.kısa bir zamanda sana ısınmış ve çok hoşlanmıştım senden.ve sen bir kaç gün sonra maraşa geri döndün .o gün çok hüzünlenmiştim,beni bir gün sonra telefonla araman çok mutlu etmişti duyarlı olman bana karşı olan sevgini ve saygını belli ediyordu.jetonlu tel kulubesi hatırlarsın her defasın da 5 adet jeton alır ve beni arardın.derken mektupların gelmeye başlaması ayrı bir mutluluk.
biliyormusun hayatımda ilk mektup yazdıgım insan sensin yani sevdigim.bir sonraki tatile geldiginde
ailenin haberi olmadan geldigini ve benimle daha fazla vakit geçirmek için böyle bir şey yaptıgını söylediginde her ne kadar kızdıysamda.sana karşı olan duygularımı dahada fazla yogunlaştırmıştı.
sana o kadar çok alışmıştım ki kendime sormaya başladım,gelişini beklemek mi zor yoksa gidişini ugurlamakmı
diye.paradise cafede buluştugumuz günler nasılda güzeldi,sahilde yürürken yagmurun yagması tek şemsiyenin altına sıgınmak bizi ilk defa yakınlaştırmıştı,senin sol yanın benim ise sag yanım şemsiyenin dışında kaldıgı için ıslanmıştı.seni yolcu ederken sana verdigim gül,senin için özel doldurdugum kasetler
bir zamanlar hepsini sonsuza kadar saklıyacagını söylerdin.şimdi söylesene hangisi duruyor.belkide zaman ve mekan uygun degildir hatıraları saklamana ama hafızanda ve kalbin de sakladıgını biliyorum.
oysa ki ben,bana kendi ellerinle ördügün kazagı,ellerinle yazdıgın mektupları,şiirleri,resimleri,ve bana seni anlatan şarkıların hepsini saklamışım.bunları saklamamın ve bunları anlatmamın senden yana hiç bir beklentim olmadıgını bilmeni isterim.tatile geldigin bir gün tam detayları ile anlatmadıgın aile sorunlarını sibel den dinledim.babanın vefatı ardından annen ve ablanın sana baskı uygulamalarını dinledikçe hiç tanımadıgım ve yüzünü bile görmedigim onlara karşı bir kin oluşmuştu içimde.seni o kadar çok seviyordum ki en yakınının bile seni incitmesini kabullenemiyordum.senin için bir şeyler yapmak isteyip te yapamamak beni adeta çıldırtıyordu.okulu başarı ile bitirip hemşire olmanı herkesten çok isteyen bendim.bilirmisin hasret rüzgarları şarkısı hala yüregimdeki ateşi alevlendiriyor.içimdeki duyguları sana anlatamamanın acısı hala içimde.şu anda ne düşünüyorsun ne durundasın bilmiyorum ama,çıkarsız menfaatsiz tertemiz bir kalbi yüregimde taşımak bana hala mutluluk veriyor.peki neden diye sorarsan sana yıllar sonra yani şimdi ifiraf edeyim.(Seni çok sevdiğim için)o zamanlar askere gitmemiş olmam,ve gelecekle ilgili hiç bir planımın olmaması,sana vaat vermemi ve beni bekle dememi engelliyordu.hiç bir zaman itiraf edemedim sana beni çok sevdigini biliyordum.ama sırf sevgi ugruna bir genç kızın hayallerini bekletmesi,askerden sonra ya bir işim olmazsa senin karşına nasıl çıkarım düşüncesi ile senden uzaklaşan ben oldum.pişmanmısın deseler evet pişmanım.umutlarım kimlik degiştirdi ve uzaklaştım senden.unutmanın en agırı,unutamadan unutmaktır.seni unuttugum yalanıyla hayatı kandırmaya çalışınca,hayat hiç olmadıgı kadar acımasız bir tokat indirdi yüzüme.sonrası düş yıkımları,sonrası koskoca bir boşluk,hasretin o tarifsiz kokusu burnumu sızlatırken,bir sabah ev telefonu sesi ile irkilip kalktım yataktan,uykudan uyanmış ve sesini alamamıştım.hatırlarsın sende mersinde oldugunu ve bana ihtiyacın oldugunu söylerken aglamaklı sesin yüregimi burktu beni tanımadınmı derken tel kesilmesi ardından senin oldugunu anladıgımda içimden dualar etmeye başladım.Allahım inşallah bir daha arar diye ve o arada tekrar aradın.çarşıda tunç kumpir önünde bekledigini söyleyip tel kapattın.seni almaya geldigimde nasıl sarılmıştım sana hatırlarmısın.hep mutlu olmanı istedim.çünki bu dünyada mutluluga layık ender sayılabilecek insanlardan birisin.ruhumdan kendimi kovup tüm hücrelerime sadece aşkını yerleştirdim.zaten geriye dönüş kapılarını sonsuza kadar kapatmıştım.senin bana ihtiyacın oldugunda bir telefon kadar yakın olan ben,benim sana ihtiyacım oldugunda olmayan sen.ah sevdigim,bulup bulup kaybetme oyunlarını,çoktan tüketmedik mi?o dünyevi aşk oyunlarından,kıskandırmalardan,kaçamaklardan,çoktan vazgeçmedikmi?anlamadın mı artık,varlıgım sana acı vermek için degil.sadece seni Sevmek için yaşadım ben.şimdi ise ikimizde evliyiz ,sen bu dünyadaki bütün güzelliklere layıksın.sen benim için özel ayrıcalıklı herşeyden daha degerli bir varlıksın.ben sevmeyi ve sevilmeyi sende ögrendim.ne kadar özel oldugunu tekrar hatırlatmam gerekirse hala canımı ugrunda feda edbilecek kadar degerlisin.kır çiçekleri neden kurur bilirmisiniz?her şeyin ötesinde söyliyecek şu dizeler var,degermiydi,ya senin için degdimi kuruttugun kır çiçegine......belki de sen yanıldın....
belki de sadece iyi kalpli bir yeteneksizdim ben.....
bu dünyada yaşadıgım sürece hep yanındayım.ölürsem bedenim burada kalır ama inan ruhumda sen olacaksın.unutulmamak dilegi ile,Hoşça kal.
Sevmek,sevdiginiz kişinin her şeyini sevmektir.