Heves Uğruna

Oturduğu sandalyede duvara öylece bakıyordu. Kendini hafif tempoda sallıyordu. Suratında tarif edilmeyecek duygular akıyordu. Susuyordu. Gözlerinden ara sıra gözyaşı süzülüyor ve iç çekiyordu. Eskiden yaşadıkları yüzünden olduğuna hiç şüphe yok. Herkes onun hayatını bilse belki de hakediyordu der. Ama artık pişmansa da hiçbir şey değişmeyecekti. Yaşadıklarına ağlıyordu. Hayatın yaşattıklarına. Aciz kalışına. Ailesine yaşattıklarına.


Onbeş yıl önce

Otuz yedi yaşında olmasına rağmen, minyon tipi ve yüzünün sıkılığına bakılırsa otuz yaşında bile zor denilebilirdi. Güzelliğine çok düşkündü. Zehra Gözlerinin yeşilliğini aynada bakarken evlendiği için pişman oluyordu. İki çocuğu olmasına rağmen. Evlense bile kendisini hala bekar gibi hissediyordu. Zehra böyle biri değildi. Ama evlendikten sonra onu genç kız gibi hissettiren, şaşırtıcı bir şekilde iltifatlarda bulunan Cenk, Zehra'nın kendisini sevmesini sağlamıştı. Yakışıklıydı. Her zaman marka giyinir, hafif kirli sakalı, kaslı vücuduyla her kadının özlem duyduğu biriydi. Düşünceli, espirili ve konuşması süperdi. Zehra onunla birlikteyken hayatta herşeyini unutuyordu. Uzun zaman olmuştu bu birlikteliğin. Zehra bugün Cenk ile kaçmak istediğini söyleyecekti. Ama geride bıraktıkları. Ailesi. Bir daha onun yüzüne bakmayacak olan çocukları. Bunları hatırlasada Cenk gelince gözlerinin önüne herşeyi unutuyordu. Sadece o vardı hayatında. Sadece o.

Zehra ile Cenk her zaman buluştuğu kafede buluştular. Zehra, şehvet dolu bakışlarla Cenk'i süzüp ve dudağından öptü. Masaya oturdular. Cenk Zehra'ya bakmaya devam ediyordu. Zehra bu bakışlarının anlamını çok iyi biliyordu ve o da istiyordu. Ama ilk önce onunla konuşması gereken çok önemli birşey vardı. Zehra hafif hırıltı çıkarttı ve söyleyeceği şeyleri toparladı. "Uzun zamandır birlikteyiz. Sen beni seviyorsun bende seni. Bizi burada tutan hiçbir şey yok. Artık gitmeye hazırım. Yarın gidelim daha bekleyemeyeceğim." dediğinde Cenk'in surat ifadesi değişti. Sanki boğazını sıkmışlar gibi zor nefes alıyor ve elleriyle boynunu ovuşturuyordu. Bir dakika kadar birşey söyleyemedi. Zorla biri söylettiriyor gibi "Tamam yarın hazır ol" deyip gülümsemeye çalıştı. Hiçkimseye aldırmadan, Zehra, Cenk'in dudaklarına yapıştı. O ilk gün duyduğu ateşi hissediyordu. Bu duygudan ne yaparsa yapsın vazgeçemiyordu.

Cenk'in evine gittiler. Bir haftadır hiç birlikte olmamışlardı. Zehra şehvet dolu bakışlarla Cenk'i soymaya başladı. Zehra'nın son söylediği "Herşey çok daha güzel olacak".

Zehra uçak biletini iki gün önceden hazırlamıştı. Kendinden çok emindi. Havaalanında Cenk'i bekliyordu. Ama yüreğinde çocuklarını bir daha göremeyeceğinin sıkıntısı sarmıştı. Yatak odasınının komidinin üstüne bir mektup bıraktı. Mektupta onları ne kadar sevdiğini ama kendisine engel olamadığını yazmıştı. Bir aile için ne kadar da yıkıcı bir olay. Onu deli gibi seven bir koca bu ihaneti nasıl kaldırabilirdi ve daha liseye yeni başlamış kızı ve iki sene sonra da liseye başlayacak olan erkek evladı. Nasıl yıkılacaklardı. O masum hayatlarına kızgın zift gibi akacaktı bu olay. Annelerinden hep nefret edeceklerdi. Belki de herkese öldü diyeceklerlerdi.

Zehra çılgına dönmüştü. Bir buçuk saattir Cenk ortalarda gözükmüyordu. "Hayır olamaz bu" diye feryat ediyordu. Telefonunu tekrar arıyor ama cevap yoktu. Ne yapacaktı şimdi geri mi dönecekti. Bir buçuk saattir bekliyor, yol yarım saat sürüyor. Eve gidesiye iki buçuk saat olacaktı ve herşey bitmiş bir durumda.

Üç saat geçti aradan ve hala yok. Telefonu kapalı. Artık emindi. Cenk yoktu. gelmyecekti. Zehra sinir krizleri geçirmeye başladı. Artık ne yapacağını bilemiyordu. Etraf birden kararmıştı.


Zehra sandalyeden düştü ve sinir nöbeti geçirmeye başladı. Onu gören kimse yoktu. Zehra o eski günleri hatırlarken gözlerinden akan pişmanlık gözyaşlarına engel olamadı.

18 Haziran 2010 3-4 dakika 9 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    hayat dersi

    güzel ve akıcı bir anlatımla karşımızda idi

    kutlarım yazarı

    saygılarımla

  • 14 yıl önce

    Günün öyküsünü ve yazarini kutlarim. Sevgi ve selamlarimla.