Hikayeler Sonları İçin Anlatılmaz !

Yağmurun gözyaşlarına teslim ettim kendimi, yürüyorum... Tam durağa geldiğimde, otobüsün hızla yol aldığını görüyorum. Normalde olsa üzülürüm, ama bu sefer aldırmıyorum, o kadar sorunum var ki buna üzülmeye ne zaman kalıyor nede kalbimde yer..
Islanmaya devam ediyorum yağmurda... Biliyor muydun? Yağmurlarda ağlar, ama her yağmur yağdığında değil, ıslattıkları ağladığında ağlar yağmurlar, hemde öyle senin benim gibi değil, tüm şehri ıslatarak ağlar, hıçkırıkları şimşekler olur, arada kalplerine yıldırımlar düşer !
Evet ıslanıyorum; yağmurun gözyaşlarında , evet ağlıyorum da ama biliyorum yağmur sırf benim için değil, Afrika'da açlıktan ölen bi çocuk , ortadoğuda bombalanan bir bebek içinde ağlıyor.Bencillik etmiyor onlarıda düşünüyorum, aklıma tek bi çözüm geliyor :Sevgi ! Zenginler o kara çocukları , savaşanlar düşmanlarını biraz sevse ve o sevse beni biraz kimse ağlamaz, inanıyorum...

Ağlıyorum ; tüm durak bana bakıyor, hatta yaşlı bir teyze soruyor:Oğlum iyimisin? İyiyim diyorum teyzeye üzülmesin diye... Ama iyi değilim galiba değil mi? tüm yağmurlar ve martılar ?
Cevap ?kötüsün'müşçesine hızlanıyor yağmur, martılar yok zaten ne zamandır...Ve ben vazgeçiyorum beklemekten otobüsü ve o dayanılmaz sözleri saklamaktan sevdiğim insandan...Koşarak gidip yanına seni seviyorum diyeceğim kulağına fısıldayarak, belki bir şiir okuyarak...
Ama olmuyor yapamıyorum, gözlerinin içine bakamıyorum..
Sevmezse sevmesin beni diyorum, bir daha yüzüme bile bakmasın isterse, ben kötü bir şey yapmıyorum ki, hem aşk risk almak değilmi biraz ?
En son bir karar verip, mesaj atıyorum korkaklığımdan, ?seni seviyorum' diyorum...

+ Hikayeler sonları için anlatılmaz, ama en çok sonları merak edilir, ve mutlu sonlar beklenir çoğu zaman, hiçbir hikaye mutlu sonla bitmez oysa, senin mutlu bittiğini sandığın hikayeler henüz bitmemiş olanlardır...
+O yüzden bu hikayeme yani kendime iki farklı son yazdım, hangisi mutlu hangisi mutsuz veya hangisi ?gerçek' bende bilmiyorum...

Son 1
Mesajı attıktan sonra saniyeler yıllar gibi geçmeye başladı, ?acaba gördümü ? telaşından neden cevap vermedi' korkusuna pişmanlıktan gurura pek çok farklı duyguyu birlikte yaşadım...Sonra cevap geldi bir an, dünyam yok oldu sanki başka bir evrene geçtim...Mesaj bir soru işaretiyle başlıyordu , o işaret hala aklımda benim, Oğuzcan! Mesajı yanlış attın galiba, biz arkadaşız, ben hiç öyle bir şey düşünmedim, üzgünüm...
Mesaja bak ! Bir kere dürüst olun ya seni sevmiyorum deyin, bana baksana ne kadar güzelim seninle mi çıkacam deyin! Ne bileyim ?biz arkadaşız' demeyin mesela, artık arkadaşta değiliz zaten,hem nasıl yanlış atarım böylesine önemli bir mesajı ya ben salakmıyım ? Üzgünmüş, asıl ben üzgünüm...
Şeytan: Ne olacak şimdi Oğuzcan ! Bütün okula rezil olacaksın ! onu bırak egon nasıl kaldıracak bunu, kalbin dayanacak mı peki? Tek sorun buda değil, annenlere ne diyeceksin ? Yazılıların ne olacak ? İntihar et Oğuzcan! Kurtulursun hadi atla şu arabanın altına, kimse anlamaz intihar ettiğini belki, kimse üzülmez, kendini sorumlu hissetmez, arkandan iyi bilirdik bile derler!
Melek : Sen yanlış bir şey yapmadın Oğuzcan ! Sevdiğini söyledin sadece, hem hala sevmeye devam edeceksin dimi onu ?
intihar edersen eğer
senin ölmemen için dua edecekler bir yandan
ama sen çoktan ölmüş olacaksın
doktor "çok geç" diyecek "üzgünüm" diyecek
ve sen artık tozlu raflarda bir resim olarak kalacaksın
hayat boyu ailenin iç yarası olacaksın
her gülümsediklerinde gözlerinde yaşlar olacak
hep düşünecekler biz mi bir yanlış yaptık bizim yüzümüzden mi diye
hayat boyu bu şüpheye mahkum edeceksin onları
resimlerine her baktıklarında çaresizce ağlayacaklar odana her girişte boş yastığın yorganın karşılayacak onları
mezarına çiçekler dikip seni orda bile rahat ettirmeye çalışacaklar
ve bunları düşününce
değmez
gerçekten değmez
her sabah yeni bir umuttur ve yarın neler olacağını bilemezsin
alacak nefesin oldukça yaşa
kimsen kalmasa bile bu dünyada yapayalnız kalsan bile hatta arkanızdan üzülecek kimse olmasa bile sırf yarını görmek için yaşa
çünkü toprağın üstünde olduğun sürece umut var bu dünyada unutma !

Tabii ya seveceğim , o beni sevmese bile, bu arada melek gerçekten ikna edici konuşuyor, öğrenmiş olduk...Nazım'ım sözleri aklımda ?sana benim aşkım imkansızlığa ama asla ümitsizliğe değil' baktım yağmur hızlanmış, martılar ortalarda yok hala...

Son 2
Mesajı attıktan sonra saniyeler yıllar gibi geçmeye başladı, ?acaba gördümü ? telaşından neden cevap vermedi' korkusuna pişmanlıktan gurura pek çok farklı duyguyu birlikte yaşadım...Sonra cevap geldi bir an, dünyam yok oldu sanki başka bir evrene geçtim...
?Bende Seni seviyorum'
Hemen bulaşalım dedim, koşarak durağa geri döndüm, otobüs hemen geldi, arkaya bir yerlere oturdum, yanımda o yaşlı teyze vardı, gülümsedi, bende gülümsedim ona hiç bu kadar mutlu olmamıştım, çok sevdim o melek teyzeyi..
Buluştuk , sarıldım ve kulağına tekrar fısıldadım ?seni seviyorum ?, yağmur azaldı usulca, gökkuşağını gördüm ardından, sonra martılar geldi: Gördün mü bak biz sana demiştik güzel günler yakında diye...

01 Kasım 2009 5-6 dakika 5 öyküsü var.
Yorumlar