Hoşgeldin
İş çıkışı yine telefonum çaldı.arayan sendin"metro durağında buluşalım"diyordun.seni özlemiştim ve"evet"dedim sana.
Metro durağına idim ve seni beklemeye başladım.
İlk metro geldi.burada olamazsın diye düşünerek gözlerim seni aramadı bile.hava soğuk,duraksa sıcaktı.burada biraz ısınmak iyi oluyordu aslında.
İkinci metro geldiğinde gelebileceğini düşünerek sana baktım,yoktun.geç kalabileceğini düşünerek beklemeye devam ettim.bir yaşlı adam iniyordu zorlukla metrodan.zaman geçirebilmek için ona merdivenlerin sonuna kadar eşlik ettim.
Üçüncü metroda geldiğini düşündüm.sana çok benzeyen birine iki adım attım,ama sen değildin.gözleri senin kadar aşık bakmıyordu bana.
Dördüncü metro geçti.artık gerçekten meraklanıyordum.neredeydin.inen genç bir çifte bakarken aklıma iyice sen geliyordun.yeni aşık olmalıydılar ve bizim ilk günlerimiz kadar aşıktılar birbirlerine.
Beşinci metronun gelmesine yakın telefonum çaldı.sen sandım ve heyecanla aldım telefonu elime.sen değildin.ortak bir arkadaştı.bana acı haberi verecek kadar yakındı ikimize de.gözyaşlarımı akıtarak ayrıldım duraktan.
Merdivenlerin sonuna geldiğimde ise gözpınarlarım kurumuştu.artık istesemde gelmiyordu birşey.
Bugün gitmeyi planladımız kafenin yolunda yürüyordum.hava gerçekten daha da soğumaya başlamıştı.yoksa banamı öyle geliyordu.soğuk havalrda bana hep "montunun düğmelerini kapa" derdin.şimdi düğmeler kapalıydı ve yanımda sen yoktun.rüzgar artan şiddetiyle yüzüme esmeye devam ediyordu.senin ruhunu taşıyordu sanki yanıma.trafik kazasının tüm vahşiliğini bırakıp yanıma kadar gelmiştin.hoşgeldin...