İçimiz Gidiyor Kedilere

Bir ay olmuş analarından ayrılalı, ama tabi anaları yine de başlarında. Apartmanın bahçesinde dört tane sevimli mi sevimli, mini mi mini miyav miyavlar, kedicikler, canlarım benim... Bayılırım bayılırım da onlarda bana bayılır zaman zaman, öyle severiz birbirimizi...

Her ortamda söyledim yine de söylüyorum, kediler asil hayvanlardır ve nankörlükle uzaktan yakından alakaları, işleri yoktur, bu sadece zamanında nankörlükten çok çekmiş insanların onlara yakıştırmasından ibaret bir cümledir unutulmasın ki...

Bahçede sıra sıra dizilmiş bisikletlerin arasında yaşıyorlar. Kat Komşumuz Tanju Bey sağ olsun, var olsun, çok yüce gönüllü bir insan, bir emekli maaşıyla, onların ve de apartmanın bahçesindeki diğer kedilerin bakımını yüksünmeden yapıyor. Bırakın beslemeyi sadece aşılarını bile takip edip veterinerine kadar götürüyor sağ olsun...

Geçen gün hanıma da dedim ’’Hanım bahçede ki kedilerden biri geçen gün önümü kesti şu hanımına söylesen de ağabey bizi alsanız evinize de biz de ev kedisi olsak.’’ dedi, diye söyledim. Oralı olmadı Hatun. Biraz daha zaman var ona, dedi... Aslında o da çok severde, işte bizim mali durumlar biraz sallantıda olduğu için temkinli yaklaşıyoruz, kedilere de diğerlerine de... Dar Gelirli bol giderli Küçük Esnaf Emeklisiyiz haliyle...

Yine de bahçede beslemeye devam son hızla Tanju Bey ile... Esas bu işi zevk ile yapan Tanju Bey... Bir de yaşlı dişi köpeğimiz İrma’mız var, oda apartmanın ilk günlerinden beri buradaymış. Kediler için kılını bile kıpırdatmıyor, kuyruğunu bile oynatmıyor. Biraz hayattan bezmiş gibi bir hali var. Koca yirmi sene, dile kolay buradaymış...

İnsan gerçekten, çıkarcı, hain, alçak, düzenbaz, hilekar, nankör insanları tanıdıkça zaman içerisinde, hayvanları daha çok sevesi, onlara daha çok bağlanası geliyor. Gücümüz yettiğince hayvanları sevmeye beslemeye devam.

17 Haziran 2024 1-2 dakika 684 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar