İncelen Fikirlerin Masalımsı Öyküsü
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde;
fikirlerin özgürce paylaşıldığı, kurtla kuzunun kardeş gibi yaşadığı bir site ormanı varmış...
Adına ince fikir denilen bu orman; beyinlere şifa, kalplere cila, dostluklara gıda sayılacak bir yermiş...
Gel gör ki nihayetinde burası da bir site ormanıymış ve sakinleri sanıldığı kadar tekin değilmiş...
İçinde her masal karakterinden bir canlı barındıran sitede aslanından kaplanına, kurdundan, kuzusuna, hatta kelebeğinden kuşuna her tür varlık barınırmış... Bazen kendi halinde, çoğu zaman da bir şamata içinde yaşar giderlermiş işte...
Akşam olunca site ormanı hareketlenir, tüm canlılar aynı melodileri mırıldanmak ve huşu içinde fikirleri dinleyip, düşünmek üzere sitenin merkezinde toplanırlarmış... Ortaya kocaman bir ateş yakılır, sıcaklığında şiir ve yazı tadında bütün kalpler ısınırmış...
Gel zaman git zaman, günler böyle akarken ve aylar yıllara dönerken, ince fikir site ormanı da her geçen gün yenilenmiş, ününe ün katarak değişip gelişmiş... Karakterler yine aynıymış, ama sadece yenileri eklenmiş... Ve orman büyümüş, büyümüş... Giderek ne canlılar ne de fikirler sığmaz olmuş siteye...
Ormanda geçici düzenden sorumlu bakan, aslan krapi yaşarmış...kimse onun sözünden çıkmazmış...hele tilkiler ve kurtlar peşini hiç bırakmazmış...
Sabah oluncA amor yazmalı kız evine, Nil nehri dinlenmeden akmaya ve gürlemeye, ayı boğanlar sorunlu ayıları boğmaya ve kalanlar da değişik maceralara atılmak için doğaya bırakırlarmış kendilerini...
Doğada bu karmaşa sürüp giderken hepsinden uzakta bir de kibritçi melankolik kız yaşarmış. Orman, şu'lesinden yanmasın diye kibritlerini bir kenarda yakarmış...ve her kibritte derin hülyalara dalarmış. Aslında çok cesurmuş ama orman kanunlarını tam bilmediğinden ormana dalmaya korkarmış...
Gelelim doğaseverlere; kimisi canlıların sağlığından ve daha uzun yaşaması için korunmasından dem vurur, kimileri doğa kendiliğinden doğmuştur bırakın doğa kendisini korusun diye muhalefette bulunurmuş...
Ben efendiyim diyen aslana, efendisizler de var bu ormanda diyen firariler de yok değilmiş hani...:)
Ama site ormanı çok renkli, cıvıl cıvıl ve macera kokarmış her karesiyle... Bir kere gezip dolaşmadan içinde ve anlamaya çalışmadan içinde olanları kimse site ormanını anlatamazmış uzaktakilere...