Islak

Çok severdim ev arkadaşımı, Mert'i... O zamanlar en çılgın üniversite evinin her öğrenci gibi bizimkisi olduğunu düşünür ve her aklı/vicdanı olan öğrenci gibi sıkı solcuyduk...

Balık tuttuk yiyen ölür
Birden değil, ağır ağır...

Okula giderken otobüse binmek lükstü bizim için... O yüzden sevdik biraz da Mert'le yağmurda yürümeyi; ya da hiç sevmedik, bir daha hiç yürümedim yağmurda... Otobüse de binemem yıllardır bir önyargı ile, sadece taksi binebildiğim...

Etleri çürür ağır,
Balık tuttuk yiyen ölür...

Mert'in en sevdiğim yanı; okulda hangi kıza karşı içim azıcık kıpırdansa akşam evde misafir olarak görmem olurdu... Şeytan tüyü vardı adamımda...

Tenimize değen ölür,
Tuzla güneşle yıkanan,
Bu vefalı, bu çalışkan elimize değen ölür...

Ağladığım tek erkek arkadaşım Mert... Aç kaldığımızda ''İspanyol Soğanı'' diye kendimize lüks uydurup, evde yiyecek tek şey olan soğanı tuzlayamadan yediğim arkadaşım... 1,5 tl.olan tuz pahalıydı o zaman bizim için...

Badem gözlüm beni unut,
Bu gemi bir karatabut...

Bir otobüs bileti ile geçen güzel hafta sonları... Şimdi aynı haftasonu için 1.000 tl yetmiyor... Yağmur mu eksik olan, yoksa balkondaki sandalye mi çok yeni olan? Mağazalar doldurmuyor artık içimi...

Rumbarından giren ölür,
Üstümüzden geçti ölüm...

Odam,evde en büyük olandı... Ben istememiştim... Mert balkonlu ama bir o kadar ufak olan odayı istemişti... Camım da düzenli sıraya dizilmiş, Ahmet Kaya kasetleri, her yeni çıktığında alabilen jenerasyondan olmak güzeldi.....İlk Yeni Türkü kaseti olan ''Yeşilmişik''i aldığımda lise arkadaşlarımın bana bakışı hala gözümdedir... Yeşil kaplı, üzerinde bir iki çizgi olan bir kasetti... Dükkan sahibi bile öcü gibi bakmıştı...

Boynuma sarılma gülüm,
Benden sana geçer ölüm....

Şimdi mi? Her sıkı öğrenci solcu gibi, ben de artık Demet Akalın dinliyorum...Taksiyi de bıraktım... Ve zehirledim karımı... Sarılmak yerine pahalı hediyelerle gün devşiriyorum...

Tek mutluluğum; çocuklarımın çürük yumurtadan olmaması...

Çürük yumurtadan çürük, benden yapacağın çocuk...
Bu gemi bir kara tabut, bu deniz bir ölüdeniz...

Islanmadan, karar vermeyin....ı

03 Mart 2011 2-3 dakika 9 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Sanırım bu yaş aralığında(tıpkı kendim gibi) hep bir geçmiş özlemi var.ama ne mutlu ki geçmişinden hicap duyanlardan değil de tebessüm ve özlemle yadedenlerdeniz.kaleminiz ve yüreğiniz var olsun.tebrik ve saygılarımla...