İyi Geceler Dünya
İyi geceler Dünya. Var olan, olmuş yada olacak tüm insanlık, tüm canlı hayat, rüzgarın gazabına uğrayıp toz olan dağ, sonbaharın çaresizliğine bürünen tüm ağaçlar ve çiçekler, fırtınanın savurduğu dalgalar, herkesi sabahın varlığına inandıran Ay, masalardan kalkamayan sarhoş adamlar, gülüşlerini unutamadığı kalbi sökülmüş çocuk sizlere de iyi geceler.
Şair olmak için cehennemden gelmek lazımmış. Fakat ben size cehennemden yazıyorum. Gecenin verdiği cesaretle rüyalar için kapatıyorum gözlerimi Dünyaya. Fazla güçlü olmamakla beraber kaldırıyorum kendimi yataktan, belki de kandırıyorum. Kalkıp gidiyorum hemen ona dair tüm rüyalara. Dün bir yerde oturup birseyler içmiştik. Sonra kalktığımız zaman yolun karşısına geçti hemen. Yolun ortasında doğal olarak bir engel, tel örgülü bir yükselti. Onunla aramdaki sınırı koyan yıllar gibi. Gözüm yükseklerde olmadığından ufka baktım sınırı nasıl aşabilirim diye, onun yoluna nasıl geçerim diye. Uzun bir yoldu, mecalim yoktu. Koşmam gerekiyodu hemde hiç durmadan.
Geçtim karşıya ama süresini hatırlamıyorum. Aynı rüya gibi biraz uzun gelmişti, engellerin yıllları hatırlattığı gibi tıpatıp benzerdi zaman. Geçtim karşıya da onu göremedim hiç. Aynı yola çıkmıştık ama engellerin beni hatırlattığı gibi tıpatıp benzerdi bu rüya.
Açtım gözlerimi hemen merak etme. Bugün de fazla kalmadın bende. Cennetin ve cehennemin arasında kalan bir çocuktan bahsettim hep. Bu kadar seyehat yorgun bıraktı bu çocuğu, umut bitmedi ama azalıyor onun için. Cehnnem de cennet yaşatmak karşısında tek bir gülüşe bakar. Öyleyse ne diye geceden kalkıp sabah olmuyor bugünler. Hangimiz bu kadar kör olduk ki göremediğimiz tek ışık biz iken, tek ışık geceyi yok edecek iken...
İyi geceler Dünya, hala içinde sana dair iyi birşey kaldıysa.