Kafası Kıyak Çay

Gün akşama, oradan da Gece-ye doğru yol alıyor..
Çaysız olmaz..! Diyorum,
Mutfağa yollanıyorum, çaydanlığı buluyorum..
İsa'nın çarmıhından bir kıymık odun parçası ocağa,
İbrahim' in ateşinden de küçük bir kıvılcım işimi görüyor.
Çeşmeden zilzurna su..

......

Suyun fokurdamasının sesi geliyor;
Oh..! Bu sesin yanında Davut' un sesi, adeta yalancı sabah gibi..
Çay nerede ? Var mıydı ki?

......

Gökyüzünün süprüntülerinden biraz, biraz da efsane artığı demliğe..
Az -çok , önce-sonra '' Çay kıyak'' kafası demleniyor..
.......

Fincana, demlikten biraz zulmet, alttan biraz nur
Vay..! Al sana beden.
'' Ruh iken cesetle birleşti'' niçin- niçin? cevap yok.
Nuh' un gemisinden Tufana atlıyorum
Elimde fincan, belki beden? pencerenin kenarına oturuyorum;
-Yağmur mu yağıyor? Aaa isteyen var istemeyen var. İsteyen ve istemeyen var. Ne isteyen ne de istemeyen var. Acaba'' var'' ne demek??

Türkçedeki ' pamuk' Farsça da' Pembe' demekmiş; eh buradan atlarsam elimin parmağı kesilir, yürüyemem.
Çaydan bir yudum alacakken ''kokusu'' burnuma değiyor; Şüphe ejderhası kokuyu kemiriyor...
Tufandan Kaf dağının üstüne-altına-kıyısına çıkıyorum. Tuhaf şey: Serendip adası değil miydi burası?

Ölemeyecek kadar yorgunum..

Pisagor'la,Buda Gautama Sakyamuni avanaklık sofrası sermiş, ''Floksera'' yı tartışıyorlar..!

''Maya aynı olduktan sonra' aslan' da' bit' te aynı bir'' diyerek sofranın ortasına oturacakken..
Zil sesi.!
Kapı çalıyor.
Burada da rahat yok..! Acaba ?
Kapıyı açıyorum;

....... hanım gelmiş. O ne?

''Beyaz filin üzerine mi oturmuşsun?'' Katılmaktan gülüyorum..

-Beyaz fil mi? Ne diyosun sen yahu?
''Nuh' un gemisinde Fil beyaz dı da şimdikiler nereden geldi? soruyorum.

.......hanım ayakkabılarını çıkartıp selamsız eve dalıyor.

Bir yandan '' Kübra ne içtin sen'' diye soruyor.
Acayip kız ''Hem konuşuyor, hem yürüyor''
Elinde iki uçak bileti yüzüme sallayıp:

- Falan günü filan saatte, ........ ye gidiyoruz, her şey hazır itiraz istemiyorum...! Diyor.

'' Nuh tufanından Kaf dağından yeni indim, yorgunum'' diyorum da, ağzımdan:
- Ölür gideriz yahu tamam... çıkıyor.

Avallık perdesinin ardından yüzüme bakıp ekliyor;
-Neyle kafa çekiyorsun bir bilsem bende çekeceğim. Ne içtin sahi?


( Kafası kıyak çay içecektim, unuttum yine)


-Hiiiç! Diyorum. Hiç..!



3.10.2014

-