Kanayan Tarafsız Goncalar
Kardeş kavgası yaşanan dönemlerde, mecburi ayrılıklarda yitirilenlere...
(Bu yazı senin için güzel abim)
Kanayan Tarafsız Goncalar
Seni yeniden bulmak;
Takatin kalmayıncaya kadar dalgalarla boğuşup teslim olmak ve ciğerlerime dolan havayla dudaklarında can bulmak. Tıpkı bulamadığın bir adresi bir bilene sormak ya da gülümsediğin bir günü yürürken sokakta bulmak gibi, parmağını dünya atlasına gözün kapalı dokundurup, ilk seferde kendi ülkeni bulmak... Şimdi sen söyle cevabı...
Tesadüf mü demeli yıllar sonra bir başka ülkede karşılaşmamıza, yoksa kader çizgisiyle seni alnıma yazan hak mı?
Ayrıldığımız gün dün gibi aklımda...
Sen mahalleyi terk eden arabanın arka camından bana bakan, bense benliğini giden arabayla kaybeden, yol ortasındaki çaresiz adam.
Düşman ailelerin kanayan tarafsız goncalarıydık, kaçmayı denedikleri gün açmayı beceremeyen bir çift çiçek. Omzundaki kurşun yarası kalbi kadar sızlamayan ben ve sürükleyen babasına direnen çaresiz bir kadın. Bu gün gibi gözlerimin önünde hala...
Şimdi kollarımızda eşlerimiz ve bir başka ülkede birbirimize bakıyoruz.
Halen bu ülkede olmak mı her şeyi birden yabancı yaptı bana?
Yoksa biz mi evliliklerimize yabancılaştık bir anda?
Senin dışında her şey yabancı görünüyor gözlerime.
Birbirimize yabancı olma şansımızı kaybettik doluklaşan bakışlarda...
Halimizi fark eden eşlerimize ne demeliyiz?
Bir şey yok deme şansımızı kaybettiğimiz aşikâr...
Şimdi ne yapmalıyız Allah'ım?
Kafamızı önümüze çevirip akla gelen ilk yalanı kullanmak mı?
Her şeyi bir kenara bırakıp koşup birbirimize sarılmak mı?
Geçenleri yok sayacaksak bu karşılaşma neden Allah'ım?
Yoksa bu seninde cevabını merak ettiğin bir imtihan mı?