Kara Zindan
En saf,masum,günahsız ve çıkarsız arkadaşlıklar,okul yıllarında kurulur.Benim de arkadaşlıktan öte kardeş yerine koyduklarım akranlarım çok oldu.
Orta birinci sınıftayız,aramıza yeni bir arkadaş katıldı ismi Rafet,sınıfımızın en uzun boylusu en hareketlisi ve en yaramazıydı diyebilirim.Bizim köy iki mahalleden oluşuyordu:yeni mahalle ve eski mahalle.Köyümüzün ikiye ayrılmasının temel nedeni ise 28 Mart 1970 tarihinde gerçekleşen Gediz depremi,bizim köyden de ölenler,yaralananlar olmuş ama sayısını tam bilmiyorum.Depremden sonra evler kullanılmayacak hale gelince, devletimiz tarafından tarlaların bulunduğu bir alan belirlenerek oralara tek katlı evler yapılmış ve ihtiyaç sahiplerine cüzi miktarda verilmiş,bundan sonra orasının ismi "yeni mahalle" olarak kalmış ve okul,sağlık ocağı,belediye binası ve kütüphane hep oradaydı. Bizim ev,eski mahallenin en doruk noktasındaydı ve okul ile aramızda en az yirmi-yirmi beş dakikalık mesafe vardı; yağmurda,karda,soğukta ve buzlu yollarda düşe kalka okula gitmenin,soba eşliğinde derse çalışmanın ayrı bir keyfi vardı.
Rafet'e geri dönecek olursak onun evleri de eski mahalleydi bazen beraber gelir giderdik okula yani hem okul arkadaşım hem sınıf arkadaşım hem de yoldaşımdı,güzel de anlaşıyorduk ama bir huyu vardı;yollarımız ayrıldıktan sonra karşıdan başlardı şu arabesk şarkısını söylemeye:
"Kara zindan, kara zindan
Yaktın yandırdın beni, ah
Kara zindan, kara zindan
Canımdan ayırdın beni"
Esmer olduğum için alınırdım ve o da bunu bilerek beni kızdırmak için söylüyordu, başlardı tehditler:
"Yarın göstereceğim sana gününü!"
Ertesi gün her şeyi unutur can ciğer dost olurduk.