Kardeş Kavgası

Selim babasının ölümü üzerine İstanbul'a gelmişti. Bugün ikindi namazından sonra defnedilecekti. Babasını öğretmenlik yaptığı şehire gittiğinden beri görmemişt. Bayramlarda, özel günlerede bazen de ara sıra aradığı oluyordu. Diğer oğlu Murat'ın yanında kalıyordu. Selim ile Murat hiç anlaşamazlardı. Aslında Murat, Selim'i kıskanırdı. Murat'a göre babasının sevdiği oğlu Selim idi. Murat, Selim'in başarılarını hep kıskandı. O başarılı oldukça o başarısız oldu. Selim ne yaptıysa onun tersini yaptı. Ergenlik çağını geçtikten sonra hemen hemen hiç konuşmaz oldu. Murat abisi olarak hiç Selim'in yanında olmamıştı. Ne zaman Murat'ın yanına gelse yanından kovardı. Ama şimdi birbirlerinin yüzüne bakacaklardı. Bu Selim'in umrunda değildi. Babasının ölümü onu derinden sarsmıştı. Tek görmek istediği babası gömülmeden onu son kez görebilmek. Yoksa bir ömür boyu içinde kalır, vicdanen acı çekerdi.

Selim dört yıldır İstanbul'a gelmemişti ama hiç yabancılamadı. Direk bir taksye binip GaziOsmanPaşa'ya geldi.

Abisi yine onu soğuk bir tavırla karşıladı. Yüzünde babasının ölümünden dolayı üzüldüğüne dair hiçbir belirti yoktu. Daha çok pis pis sırıtmaya benzer bir yüz ifadesi vardı. Murat, Selim'e babasının kaldığı hastanenin morguna götürdü. Şimdi Selim daha kötü olmaya başladı. Geçmişte yaşadığı anlar geliyordu gözlerine. Hep beraber eğlendikleri o anlar. Pikniğe gidişleri denize... babasının gülüşleri geliyordu gözlerinin önüne daha çok ağlamaya başladı.

Avukatta, babasının yazdığı vasiyetname vardı. Oğlu da geldiğine göre artık okumaya başlayabilirdi. Babasının iki apartmanı, bir de yazlık evi vardı. Bunların ikisi GaziOsmanPaşa'daydı. Yazlık evi ise İzmir'de Babası yazlık evini ve bir apartmanı Selim'e vermişti. Bu Murat' sinirlendirmişti. Kendisi sadece bir apartman vermişti. " Olamaz bu benim hakkımdı" diye bağıran abisini odadan çıkartmışlardı.

İkindi namazı bitmişti. Cenazede Murat yoktu. Yaklaşık ikiyüz kişi vardı cenazede. Babası İsmail Bey'in sevdikleri çoktu. Herkes onu çok iyi tanırdı. Fakirlere yardım ederdi. Çok hayır duası almış biriydi.

İki gün geçti aradan. Selim artık geri dönmeliydi. Çıkacağı gün abisi yolunu kesti."Yazlık evini bana vereceksin" dediğinde Selim kati ve sert bir yanıtla " Hayır" dedi. Murat silahı çıkarttı ve Selim' e doğrulttu. "Ya bana verirsin ya da ölürsün" dedi. Murat arkasına döndü ve yürümeye başladı. Bir dakika sonra ard arda üç el silah sesi duyuldu. Selim yere düştü ve Murat kaçmaya başladı. Ama bu olayı pencerede ki komşusu Salih görmüştü.

İki Ay Sonra

Murat 20 yıl ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Geriye ise sadece mal uğruna kavga eden kardeşin son pişmanlığı kaldı.

28 Haziran 2010 2-3 dakika 9 öyküsü var.
Yorumlar