Karşılıklı Pencereler
Evlerimiz karşılıklıydı seninle .ben gizliden seni izler sen de beni izlerdin.pencerelerimiz seninle karşılıklı.ikimizde karşılıklı pencerelerden baktık dünyaya.zaten bu dünya bir pencereye bakıp gitmek değil mi? bir olay oldu gözümüzün önünde, ikimizde gördük olanları ama karşı gördük sevgili..sen olaylara o pencereden baktın ben ise bu pencereden.işte ne olduysa da böyle oldu.karşı fikirler çıktı ortaya,ben razıydım her türlü fikrine ,her haline ,her şeyinle razıydım sana. ama sen.. sen fikirleri taktın kafana.halbuki ne farkederdi ki? ben zaten seni sevdim .fikirlerini değil,saygı duydum,dinledim.sen ise takmadın bile.bir anda bitti.meğer ne kadar da kolaymış ,bir anda bitecek kadar dayanaksız olmuş bu aşk.insanlar birbilerini sevmelerine rağmen neden biter aşk? zıtlıklıklar bu kadar önemli mi ? belki de önemli.zaten aşk geldimi mantık gider, insan aşkındaki hataları göremez olur,onu hep kusursuz kabul eder..deli çağında çünkü herşeyi gözüne alır.ama öyle olmuyor işte sevgili.ne çabuk geçiyor zaman,ne çabuk değişiyoruz,neler yaşıyoruz...gün yine bitti .bir gün daha sensiz geçti sevgili.kim bilir seni bekleyeli kaç bahar geçti ? neler oldu bize böyle?nerden nereye..anladım ki insan karşı karşı dururken bile hasret kalabiliyor ,ona söylemek ,haykırmak istiyor ama olmadı sevgili.Vuslatı olmayan bir aşkın peşinde koştum sürekli .ama bir gün geldi sen de bittin bende sevgili."meğer sende herkes gibiymişsin"..adını bilmediğim bir leylaya aşıkmışım meğer.hani leyla mecnun'a gelir .der ki mecnun'um bak ben geldim,leylan geldi 'der.leyla mecnun'a döner ,bakar ve şunları söyler : eğer leyla sen isen , bendeki leyla kim?