Kaybedeceksin
Gün gelip kaybedeceksin bu yoldaşını ne kadar arayıp tarasan da bulamayacaksın;yerdeki karıncalardan gökteki kuşlara kadar soracak fakat haber alamayınca yıkılacaksın.Onunla tanıştığın ilk anı hatırlayacaksın,derdini dağlara taşlara,denizlere haykırsan da sesini duyuramayacak için için yanacaksın.Seni bu halinle görüp dalga geçenler olacak: " Nerde kaldı asaletin?"diye soracaklar ve aklına kurt kocayınca köpeğin maskarası olur sözü geldiğinde dünyan başına yıkılacak."Bu da gelir,bu da geçer."diyerek seni teselli etmeye çalışanlar olunca gülüp geçeceksin.
Her sözün uluortada söylenmeyeceği gibi her nesne de uluortada bırakılmaz ve kaybettiklerin kazandıklarından fazla olduğunu farkettiğinde mahvolacaksın.
Arayacaksın, hep onu bulabilmenin umuduyla yaşayacak,konu komşu,eş dosttan yardım isteyeceksin fakat el elin eşeğini türkü çağırararak ararmış,gerçekliğin tüm çıplaklığıyla yüzleşeceksin.
Çivi çiviyi söker diyerek yeni yoldaşlar edinmenin yollarını deneyeceksin ancak gelen gidenin yerini arattığından içinde bir şüphe belirecek ve bu şüphe söndürülmesi mümkün olmayan yangınlara davatiye çıkaracaktır yüreğinin en derinliklerinde.Elin,gözün ve tüm bedenin onun yokluğuna alışmaya çalışırken sen uzaktan bir yabancı gibi seyredeceksin.
Rüyalarına girecek gecenin ortasında terler içinde uyandığın zaman pencereyi,kapıyı ve ışığı açarak sana ecel terleri döktüren bu kabustan kurtulmak isteyeceksin,başaramayacaksın.En kötüsü ise gündüzlerin geceye dönecek yazların kışa.
"Kaybedeceksin."dediğimde "Allah korusun,ağzından yel alsın,"diyor eşini kastettiğimi düşünerek.
Kitap okuyamaz, yazı yazamaz ve televizyon seyredemeyeceksin.
Araç kullanamayacaksın.En acısı da şu olacak,sevdiklerinin yüzünü göremeyeceksin.
Pembe gözlüğünü kaybetme usta...