Kelebeğim 4.Bölüm

Keşkelerim çoğaldı senden sonra... Sen diye başlayan her cümleye keşkeyle başladım. Keşke sen de görebilseydin dedim çok sevdiğin doğa olayını, gökkuşağını balkonumuzdan seyrederken, sevdiğin bir şarkı çıktı radyoda geçen, keşke sen de duyabilseydin, dinleyebilseydin dedim içimden...
İşte böyle, hep keşke dedim.

Sen olmayınca bu dünya nasıl da yaşanılmaz bir yer oldu, anlatamam...
Sabahları kalkmanın, geceleri yatmanın zorluğunundan mı bahsetsem bilmem. Artık hiçbir şeyin zevk vermediğini bil lütfen, martılara simit atmanın bile...

Biraz utançlarımdan bahsetmeliyim sana belki de.
Yüzüne her baktığımda tarifi imkansız bir acı duyuyordum mesela. Yüzüne her baktığımda utanıyordum, ben sağlıklıydım çünkü, ben yaşayacaktım, ben... Ben senden ayrı kalacaktım, gün sayıyordum, gül soluyordum, gidecektin, mecburdun çünkü Tanrı çağırıyordu...

Susup kaldığım ve saatlerce seni uyurken seyrettiğim, hakkında düşündüğüm, yanıbaşında ettiğim dualar, dualardan sonra bulduğum inançla alnına kondurduğum öpücükler... Uyurken uyanma diye sessizce ağlayışlarım, ateş basması, boğazıma taklılan bir şeyler, boğazımı sıkan, kursakta kalan bir şeyler, uykusuz kalışlarım, sabahlayışlarım, gözaltlarımdaki morluklar, vücudumdaki çürükler, her gece gördüğün kabuslar, acılar, ağrılar, çığlıkların...
Uyanır uyanmaz yaşadığın şoklar...
Geçti diye bağırışlarım...
Sarılışlarım...

Bunların hepsini şu an sobanın sıcaklığına sığınarak hatırlıyor ve yazıyorum kelebeğim.
Yazdıkça anlıyorum açtığın boşluğun büyüklüğünü, doldurulmazlığını... İçine düşmemeye çalışsam da nafile, bir kara delik gibi içine çekmeye başlıyor bu seferde...

16 Nisan 2013 1-2 dakika 23 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar