Kelebeğim 5.Bölüm

Kaybolmayı öğrendim, bulunmamayı, çıkar yol bulamamayı, bulamayacağımı da bu saatten sonra... Ezberledim, bahsettiğim, beni kara delik gibi içine çeken boşluğunu...
Sensizliği, yalnızlığı...

Odamızdaki gece lambasına saatlerce baktım, saatlerce. Başımı yastığa koyup o lanet olası gece lambasına baktım çıtımı dahi çıkarmadan. Ve düşündüm, her gece yatmadan önce karanlıktan korktuğun için mi hep açık kalmasını istedin? Ölümden korktuğun için mi, ışıkların bir daha hiç yanmamasından korktuğun için mi ya da? Beni hep yanıbaşında az da olsa görmek , varlığımdan emin olmak için mi yoksa? Niçin?

Sorduğum çok soru oluyor elbet kendime. Ve ölümünden kendime bir pay çıkarmak, kendimi suçlamak için uğraşıyorum durduk yere. İçim rahat etmiyor çünkü, içim yanıyor. Seni az da olsa üzdüğüm her anı şimdi nasıl hatırlıyorum bir bilsen...
Canım nasıl yanıyor, nasıl acıyor...
Pişmanlığımın boyutunu bir görsen...

Mini etek giymene değil de kefen giymene kızmalıydım. Bu kadar erken gitmene. Sözünde durmamana. Evet, istemeden yapsan da bunları kızmalıydım sana! Delice geliyor olabilir söylediklerim. Zaten deli gözüyle bakarlar oldular bana senden sonra. Haklılar mı, ne dersin? Ben de onlara nefretle baktım ama, bilesin. Çünkü seni unutmamı söylediler. Çünkü seni unutmamı, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini, başkasını sevmemi, yeni bir yuva kurmamı, yeniden başlamamı... Sinirimi bozuyorlar kelebeğim. Sana ihanet edemem bilmiyorlar mı? İhanet edemem...

18 Nisan 2013 1-2 dakika 23 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar