Kelebeğim 7.Bölüm

Utanır oldum her şeyden, en çokta hiçliğimden... Aynalardan kaçtım bu yüzden, kimsenin olmadığı, kimsesinin uğramadığı tenha yerleri mesken edindim kendime... Uykusuzum da kaç gündür soğuk havada uyunmuyor. Yağmur çamur, kış kıyamet değil anlatmak istediğim, senin, güneşimin olmadığı bir dünyada yaşanmıyor...

Evimizin kapısını açarsam yüzleşeceğim anılar, çıldırtan, korkunç bir sessizlik ve koca bir yokluk var. Biliyorum, beni bekliyor. Korkuyorum, istemiyorum da, evimize anahtarla giresim gelmiyor...
Ki evimize anahtarla girmeye hâla alışamadım arada zile bastığım oluyor. Arada, kendi kendime, kendi yaptıklarımla, hatırladıklarımla canımı yaktığım oluyor işte ve merdivene oturup ağlıyorum. Kapının önünde gittikçe azalan zil sesini dinleye dinleye ağlıyorum. Merdivenin ışığı sönünce de ağlıyorum, karanlıkta ağlıyorum, karanlık ağlıyorum.

Biliyor musun?
Günde üstüne milyon kez basılan kaldırım taşlarını seviyorum. Sarhoşları seviyorum. Unutmadan sokak kedilerini, birde çöp kovalarını...
Kısaca benim gibi hiç olanları...

Bazen yatağımda, yanımdaki boşluk demeye dilim vamıyor. Ben daha rahat yatayım diye bıraktığın boşluk desem daha doğru olur. Sandığın gibi bana rahat vermiyor. Yatak soğuk; yastık, yorgan buz. Artık orada, kaldığın o cennet bahçesinde, geceleri uykularımı kaçırdığın için üzülmediğini biliyorum ama ben bunu da özledim, çok özledim...
Gel ve uykumu kaçır! Yorganımı çek ve beni yatağımızdan aşağıya it soğuk ayaklarınla!

Özledim kelebeğim...
Beni yormanı, korkutmanı, kabuslarını...
Nazını, bağırışlarını, çığlıklarını...

Çok özledim...
Uykumu bu saydıklarımın değil de yokluğunun bölmesi çok acı...
Çok.

22 Nisan 2013 1-2 dakika 23 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar