Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri 4

Duygusallığın karla örtüştüğü, kalpleri donduran bir sabahta, güneşle uyandı melankolik kız..Ona hüznü ve zayıflığı biçenlerin aksine gayet iyi, gayet neşeliydi..kendisine bu rolü biçenler değil miydi zaten, böyle hüzünkeş olmasına sebep..

Uzun ve çileli akşamlardan sonra ilk defa güneşle buluşmanın geçici parıltısı belirdi yüzünde..Terkettiklerini terkettiğinden beridir hep böyleydi melankolik kız..Dünyaya figan etmenin, rolüne isyan etmenin anlamsızlığını kavramış şekilde bıraktı, gülücüklerini doğaya..her gülücük balon misali uçmaya koyuldu gökyüzüne..Her balon, boş sansa da etraftakiler; bir rengi, bir hayali taşıyordu içinde..

Toz sanılsa da; pembe gerçek hayalleri, yeşil huzur ve güveni, mavi özgür yarınları ve mor, asil duyguları simgeliyordu adeta..

Bir balon, bir balon daha uçurdu melankolik kız..bu defa adı gibi emindi balonlarının patlamayacağından..ve her renkte, (eskisine veda ettiği hayatında), yeni bir sayfa açılacağından...

Tüm yaşananlar ve yaktığı her kibrit tanesinde dile gelen hayaller, yüreklendirmişti melankolik kızı..Artık aynı hataları yapmayacaktı..Rengarenk sandığı yüreklere, kapısını açmayacaktı derinden..Rengini vermese de, hatta "renk vermese de" etrafındakiler, onlardan renk dilenmeyecekti.. maskelerinin düşmesini beklemeyecekti...

Kendilerini unutup hep başkalarına acıyanların aksine, melankolik kız acılarını sevmişti..Başkalarının acılarını küçümsemek yerine, kendiyle barışmıştı..Hayatta en büyük başarı, eksiklerini kabul ve tamirden geçer diyordu bu yüzden kendi kendine..
Artık kibrit taneleri olmadan da kurabiliyordu hayallerini..Artık, çöpten yüreklere dayanmadan da yakabiliyordu, yürek ateşini..

İçindeki cevheri, ve sönmesi imkansız ateşi farketti melankolik kız..etrafındakileri değerli kılan sevgisinin, aslında hep kendi yürek ateşi olduğunu anlamıştı..Kimse bir çalı getirmeden, bir kıvılcım çalamayacaktı bu yüzden..Çalıkuşu titrekliğinde yüreğini, yaralayamayacaktı..

Sevindi melankolik kız..İlk defa, acıyla barışık, ilk defa acıyla karışık baktı umut dolu yarınlara..Esir olmadan da sevebileceğini, esir edilmeden de sevilebileceğini anlamanın tatlı telaşında, yola vuruldu kibritçi melankolik kız..Yol gibi doğru, yol gibi akıcı, yol gibi; kah sakin kah hızlı yürüdü sonsuzluğa..İçindeki huzuru emanet etmeden, bir hırsıza daha, hayallerini gerçekleştirmeye koyuldu cesur kız..

15 Kasım 2010 2-3 dakika 75 öyküsü var.
Yorumlar