Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri 5

Sevme diyordu kendine..Bu kadar çok sevme!..Yenilme artık sevdiklerini her kaybettiğinde, kendine..Özleme artık seni yar bilmeyenleri..Ağlama kibritler çakıp, her gidenin ardından ağıtlar yakarak..

Melankolik kız uslandım sansa da, sevmeye devam ettikçe insanları aynı tekrarlarla boğuşmaktı kaderi..Kadir bilmez insanlar mıydı hayatı zehreden, yoksa söz dinlemez arsız yürekler mi, çözememişti melankolik kız..Nefret etse insanlardan sanki bu kadar suç sayılmayacaktı..Ne zor işmiş sevmek..Gururunu aşk yolunda heba etmek..

Kibritçi melankolik kız sıcak ülkelere, sıcak evlere rağmen kaldırım taşlarında ve yollarda geçirdiği soğuk kış günlerini düşündü..Hala, kibrit alevinde ıstmaya çalıştığı yüreğiyle sürgündü..

Neydi melankolik kızı bunca yollara iten?..Buzullarda dondurulmuş mutlululuklarını, erteleten..yürekli olmak bile ağır geliyordu bazen yüreksizlere..

Melankolik kız da dahil ne çok masal okumuştuk küçüklüğümüzde..ne çok masalsı çizgi filmler izlemiştik pembe ülkelerden..Ölmeden, mutlulukla sonuçlanan masallar bir yana..Mutlu olmayı ötelere ısmarlayan vurgunzedeler diğer yana..Hep prens ve prensesin buluşmasıyla son bulan sonsuzluk ikliminden bize kalan ne?..sadece izlemek mi efsane hayatları..ve beklemek mi hiç gelmeyecek yarınları...

Anlaşılabilseydi yeterince, anlayabilseydi o da herkesi, melankolik kız olmazdı zaten adı..Bir kibrit alevinde tek başına kurmazdı hayallerini..Dost yürekler yetişseydi imdadına, sürgünlüğü seçmezdi bir başına..
Düşündü melankolik kız..Her insanın ateşe hasret, donuk kalplerini...ve hayaleti andıran, sessiz bıkkınlığını insanların..Kimi çok vermekten yorulmuş, almanın telaşında..Kimisi almaktan, vermeyi unutmuş, almak alışkanlık adeta..

Niye böyle diyemedi melankolik kız?..Üzüldü herkesin kimsesizliğine..Kalabalıklar içindeki sessizliğine..Kibrit taneleri yeter miydi, buzulları eritmeye..Ve hayaller, kimsesizliğimizi dindirmeye..

Işınlı kalpler aradı kibritçi kız..Kalbe tesir eden, dost yürekler..Hoşgörüp, hoşsevenler..Sevildikçe, sevmeyi cevher bilenler..Ama kibritçi kız da, severken ytirmişti içindeki güneşi..İmkansıza adadığı, sahipsiz cevheri..

Ne zormuş dedi kendi kendine..Hem insanların içinde..Hem uzaklaşıp onlardan millerce.Ne zormuş mesafe koy(ama)mak..Sevgi almanın girdabında yersiz oyalanmak..İçinin sürekli acıması bundandı işte..Yara sararken bile kanaması..Ansızın yola vurması sürgün ruhunu..Anlatmaktan yorulması, dipsiz yorgunluğunu..

Bizler yeni hayatları düşlerken, hem maziyle içiçe..Melankolik kız kaldıramazdı yitik maziyi bile..Üstünden atarcasına savurması her şeyi bu yüzdendi..Ansızın bitirmesi eskileri, gelgitlerin içinde hep bu yüzdendi..

Yeniden başlamak için ne çok mevsim atlamıştı kendi içinde..Ne çok hazanla devrilmişti, her sevdiğinde..Yenilenmek için kaç topraktan sürgün edilmişti..Kaç yüreğe girmişti hesapsız..Ama melankolik kız adı...Tanımıyor kirli dünyayı..Kapatmış farklı duygu tonları önünü..Göstermiyor etrafındakilerin gerçek yüzünü..

Seviyordu işte sadece, melankolik kız..Her sevdiğinde, uzak diyarlara kaçıyordu hep bu yüzden..Sobelense de ansızın, dalsa da oyunlara, kansa da yalanlara sadece seviyordu.Işınlı kalpler aydınlatana kadar yönünü, sürüklemeye devam edecekti ruhunu..Kibritçi kızların hayallerini dağlasa da, yalancı baharlar..Pes etmeyecekti, hayallerinin bir gün gerçek olacağına inananlar...

Yürüdü melankolik kız..yol yürüdü..

23 Kasım 2010 3-4 dakika 75 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar