Kırkıma Merdiven Dayamışken
Kırkıma merdiven dayamışken tüm samimiyetimle söylüyorum,kimseye güvenmemeyi,kimseyi haddinden fazla sevmemeyi anca öğrenebildim geç oldu ama güç oldu;kalbimiz kırıla kırıla,yüreğimiz kan ağlaya ağlaya.Kimseden beklentim yok artık,kimseyi düşünecek vaktim de yok kendimden başka.Başkaları için yaşamamayı,"el alem ne der," takıntısından uzak durmayı,gereksiz yere kızıp üzülmemeyi,değmeyeceklere devamlı değer yüklemeyi bıraktım; hatalarımla ve günahlarımla cesaretimi toplayıp yoluma devam etmek benim ilkem oldu.Kimseye kendimi beğendirmek ve sevdirmek gibi bir derdim yok,su akar yolunu bulurmuş.Başkaları mutlu olsun diye kendimi harap etmiyorum.Ani kararlar vermekten sakınıyorum çünkü biliyorum ki alelacele verdiğim kararlar pişmanlık olarak bana geri dönüyor.
Saçlarımın dökülmesi,yavaş yavaş gücümün azalması,alnımdaki derin kırışıklıklar sanki bana dönülmez yollara gideceğimin işareti gibi,ne diyordu şarkıda:
"Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım
Bâzan gözyaşı oldu, bâzan içli bir şarkı
Her ânını eksiksiz, dün gibi hatırlarım
Dudaklarımda tuzu, içimde durur aşkı."
Kimseyle yarışmıyorum,kimseye yaranmıyorum,kimseyle çatışmıyorum,kimseyi kınamıyorum,kimseyi dışlamıyorum,olanı olduğu gibi değerlendiriyorum zaten paraya ve lükse alışkın değilim.