Kırmızı Çiçek Arı ve Sivrisinek
Bir zamanlar, bir bataklığın kenarında kırmızı bir çiçek yaşardı. İri iri yaprakları vardı ve her bahar geldiğinde kırmızı kırmızı gülümseyerek etrafına mutluluk verirdi. Bir de bu bataklıkta yaşayan bir sivrisinek vardı. Sivrisinek bütün gün vız vız eder, dolaşır, insanları ve hayvanları ısırarak rahatsız eder ve hastalanarak ölmelerine yol açardı. Bu yüzden de hiç üzülmezdi. Hatta, daha da coşarak şu kırmızı çiçekten balözü alıp, bal bile yaparım derdi.
Bir gün bu sivri akıllı sivrisinek kırmızı çiçeğe yaklaşarak:
-Heyy, kırmızı çiçek, uzun sivri ağzımla senden balözü alacağım. Ben arıdan daha iyi bal yaparım diye meydan okuyordu.
Kırmızı Çiçek de :
-Kırmızı çiçek de sen nereden bileceksin bal yapmayı. Sen sadece insanları, hayvanları sokmayı bilirsin. Çok kötü birisin dedi.
Sivrisinek kızdı, köpürdü ve görürsen sen diye hemen çiçeğin üstüne atılarak uzun ağzını batırdı. Çiçeğin özünü emdi. Ama bir de ne olsa beğenirsiniz. Sivrisineğin midesi bir güzel bulandı. kendini bataklığa zor attı. Kırmızı çiçeğin dostu olan arı da hemen az uzaklarındaydı. Olanları gördü ve kahkahalarla sivrisineğin durumuna gülüyordu.Kırmızı çiçeğe:
-Ne o kırmızı çiçek sivrisinekle bal şirketi mi kurdunuz. Doğrusu çok iyi ortak olur ondan sana yaa, diye şakacıktan söylendi.
Ne olacak canım, her günkü gibi boyundan büyük işlere kalkıştı ve belasını buldu işte, dedi kırmızı çiçek de.
Arı çiçeğin üstüne kondu. Bir güzel çiçekten balözü emdi. Sonra doğru yuvasına uçtu. Bal yapıp insanlara ve hayvanlara verdi. İnsanlar da onlara teşekkür ederek güzel yuvalar yaptılar.
Sivrisinek ise mide bulantısını atlattıktan sonra doğru insanları ve hayvanları sokmaya çıktı. İnsanlar da hayvanlar da hastalandı. Bir gün insanlar oturup düşünmdüler.
-Sivrisineği yok etmek gerek. Ama ne yapmalı, dedi birisi. Yaşlıca birisi de:
-Bataklığı kurutmalı, dedi.
Ve böylece insanlar bataklığı kuruttular. Sivrisinek yuvasız kalınca soğuktan donarak öldü. Bahar geldiğinde, bataklığın yerinde kırmızı çiçeğin bir sürü arkadaşı bitti. Sarı, eflatun, pembe, mavi çeşit çeşit çiçekler gülümseyerek büyüdüler. O becerikli arı ile beraber bir sürü arı arkadaşı gelerek bu çiçeklerden balözü topladılar. Bal yapıp hayvanlara insanlara verdiler. İnsanlar da onlara hep güzel yuvalar yaptılar. Bataklığa ağaçlar diktiler. Orada orman oluştu ve minik bir ırmak orada şen şakrak çağlayıp durdu...
çok açık belkş de çok derin çok sade ve belki de çok karmaşık. basit görünenden korkmalı der eskiler. güzel yazi elinize sağlık
Bu bir masal aslında. Çocuklar için yazıldı.