Kıyamet Biziz 3

Gözleri aralanıyordu yavaşça, belli belirsiz araçlar belirmeye başlamıştı.görüntü netleştiğinde attığı çığlık ve elinde olmayan bir şekilde 5 metre geriye çekilmesi gördüğü karşısında ne kadar korktuğunu gösteriyordu işte.elleri titriyor kalbi saliseden daha hızlı çalışıyordu.

Her sabah kalktığında terliklerini giyip kahvaltıya inen jacob gözleri açıldığında önünde beliren bembeyaz silüetin ölümden arta kalanlar olduğuna inanmak istemiyordu.
Bulduğu ilk duvarın kenarına sokuldu.
- bu ,bu nasıl bir şeydir.hey.beni duyan yok mu.beni duyan yok mu...
Gittikçe kısılan ve titreyen sesi en sonunda gözyaşları ve sinire dönüştü şimdi hem ağlıyor hem de bağırıyordu.
-bu kadar kötü olmaz bu bir rüya söyleyin rüya kalkmak istiyorum.

Son kelimeleri söylediği ses tonu sessizliği bozmaya yetmişti.önemli bir seminerde insanlar sessizce onu dinliyor gibiydi.

Son olanlar hatırına geldikçe olayların boyutlarını kavramaya başlamıştı. İşte her tarafta parçalanmış suratlar eller ve daha birçoğu vardı. Burnunda oluşan morluk canını yakıyor ve bu acı etraftaki kokunun ağırlığıyla gitgide büyüyor dayanılmaz bir hal alıyordu.hiçbir şey düşünemiyor delirdiğini sanıyor durmadan ağlıyor yanı başındaki duvara vuruyordu.duvardan çıkan gürültü aniden gök gürlemesiyle sınırlandı.gökyüzü de isyan edercesine bağırıyor yardım istiyordu. Jacob doğruldu tekrardan.çevresine bakındı hala kurumamış göz yaşlarıyla. Suratına çarpan rüzgar ve birkaç damla onu ayıltmaya yetmişti.şimdi hızlı adımlarla binlercesinin arasından dikkatle geçiyordu.birkaç defa yuvarlandı ama gözleri kapalı koşuyordu adeta görmek istemiyordu olanları.

Karşısına çıkan daha önce rastlamadığı bina onun kurtarıcısı gibiydi.hızla içeri girdi.şaşırtıcı biçimde ışıkların hala yanıyor olması iyi bir haberdi.burasını daha önce görmemiş olması şaşırtıcıydı.kir içindeki yerleri aldırmadan gördüğü ilk kapıdan içeri girdiğinde gözleri şaşkınlık içerisindeydi.içerisi içinde mavi yeşil karışımı sıvıların bulunduğu yüzlerce tüp ile doluydu.burası bir araştırma laboratuarı olmalıydı. Şaşkınlığı bununla sınırlı kalmadı.

Biri yardım istiyordu.
-yardım edin imdat.kurtarın beni sıkıştım.
-neredesiniz geliyorum korkmayın.

Korktuğu her halinden belli olan jacob sese doğru yöneldi.
-sarı olan sarı düğmeye basın ışıklar yandığında beni göreceksiniz.
Jacob sarı düğmeye ulaştı ve bastı.
Gözlerini kamaştıran çok güçlü ışıklar yandı.
yani jacob öyle sandı.
gözlerini açtığında ise...

''balaban Kent Şairleri''

20 Mayıs 2009 2-3 dakika 9 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar