Kolları Kolalı Küçük Kız
İstanbul'da doğdu, ailenin neşesi, kıymetlisi oldu. El bebek, gül bebek yetişti.Babasını çok severdi, tam bir babacıydı. Birazda babası tarafından şımartılıyordu. Arkadaşları için de kendini hep belli ederdi, ön planda olmayı başarırdı. Eee birazda cadılık vardı:)) Oyun oynarken hayal gücü genişti ve arkadaşlarını yönetirdi. O zamanlar belliydi: Büyüdüğünde iş hayatına atılıp başarılı olacağı. Ailesi tarafından çok iyi yetiştirildi, örf ve adetlerine göre büyütüldü. Artık sıra iş hayatına atılmaya geldi. Kolay değildi İstanbul gibi yerde çalışmak.İstanbul bir anda yuta bilir, paramparça edebilirdi insanı. Ama ''O'' öyle bir yetiştirilmişti ki herşeye göğüs gerebilirdi. Kolları kolalı küçük kız; Yazı yazmayı, okumayı, hayal kurmayı çok severdi.Tam istediği gibi büyük bir şirkette işe başladı. Tabir-i caizse büyük bir mutfağa düşmüştü her çeşit Malzemeden vardı. Malzemelerden azar, azar alıp kendinden de birşeyler katarak güzel, güzel yemekler yapmaya başladı. Çok şanslıydı büyük ustaların yanında çalışıyordu, onlardan da birşeyler kaptı. Çocukluğunda da okumayı, yazmayı seviyordu, hayalleri artık gerçek oluyordu. Çok çalışkan, hırslı, azimli ve cana yakındı.Geniş bir arkadaş ve hayran kitlesi vardı. Yazdığı yazılarla dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Başarı basamaklarını birer, birer çıkmaya başlamış, kendine bir yol çizmişti. Artık ''O'' kolları kolalı küçük bir kız değildi.Büyümüş ayakları üzerinde durabilen, güçlü, çalışkan başarı yolunda koşar adım ilerleyen ve babasının gurur kaynağıydı...