Komşunun Oğlu

Annesi ne kadar çok oğlu evlensin istiyor. Çok tatlı bir hanım. Eski bir komşusu kıyamıyor ona.
Eşi her ne kadar, "karışma sen. Sen evleneceğim kişiyi kendin bulmadın mı? Sana ne'" dese de komşusunun oğlu evlensin mutlu olsun istiyor. Aslında tanımıyor bile doğru düzgün. Kendisi bekârken, onun kardeşleriyle görüşürlerdi her zaman. Hiç dikkat etmemişti komşunun oğluna.
Belki daha önce bir komşu oğlundan fena kazık yediği içindir.
On beş yaşındayken de komşunun oğluna aşık olmuştu da başına gelmeyen kalmamıştı.
Aslında eşi doğru söylüyordu. İnsanlar evlenecekleri kişiyi kendileri bulsunlardı.
Annesi biricik oğlunu evlendirebilmek için çırpınıp duruyor.
Çocuğun işi de düzgün. Kendi de efendi birisi.
Halleri vakitleri de yerinde. Hatta zengin insanlar.
Neden evlenmez bu komşunun oğlu.
Annesi 'Büyü yaptılar ogluma' diyor.
Her geldiğin de yapılan büyüyü anlatır. Ezberledim artık.
"Üzülme" diyor ona her seferinde. "Ben de çok istediğim halde bir mesleğim olmadı. Bütün arkadaşlarım işe girdiler. Bir tek ben çalışamadım. Depresyonlara girdim. Bazen bazı şeyleri ne kadar çok istesek de olmuyor, olamıyor. Nasip kısmet işte" diyor.
Komşu Hanım da ona hak veriyor.
Ama yine oğlu evlenmediği için çok üzülüyor.
O da komşusunun haline üzülüyor. Kaç kere onlara kız söyledi. Olmadı. Olamadı.
Olsa o da bayağı sevinecek.
"Bana ne aslında" diyor sık sık. "Herkes bulsun eşini "
"Ama komşum bir tanedir. Çok tatlı bir hanım. Oğlunu görsem tanımam. Ben genç kızken de hiç dikkat etmemişim ona.
O zamanlar bir arkadaşımla falan tanıştıraymışım keşke onu. Hiç ilgilenmemişim. Komşumun oğlu şimdi 49 yaşında. Hâlâ evlenmiyor. Evlenemiyor. Annesi çok üzülüyor."
Annesiyle birlikte o da üzülüyor.
Ne yapsa ne etse acaba? Eşine zaten söylemeye korkuyor. "Sen ne karışıyorsun," diye başlar ona.
Ama o yine de komşusunun oğlunun evlendiğini görmek istiyor.
Sahi gençken neden hiç dikkat etmemişim şu komşunun oğluna diyor
Neyse ikinci ilişkisinden kazık yemedi. Bir kazık daha yeseydi iflah olmaz. Bir daha evlenmezdi. Kimselere güvenmezdi.
Kazık deyince de başka bir şey sanılacak diye korktu. Sadece terk edildi.
Kazık yedim dediği buydu. İlk aşkıyla hiç öpüşmemişlerdi bile
Şu komşunun oğluna bir kız bulabilseydi. Komşu hanım arkadaşı ne mutlu olurdu. Kadıncağız gözü açık gidecek bu dünyadan.
Ne yapsak acaba? Ellerinden de bir şey gelmiyor. Olmayınca olmuyor. Gerçekten bazen olamıyor. Evlenemeyenler öyle çok ki.
?İyi ki evlenmişim' dedi kendi kendine. ?İyi ki ikinci ilişkimde terk edilmemişim' diye sevindi.
Bazen güzel de olsa, yakışıklı da olsa, zengin de olsa, iyi meziyetlere de sahip olsa... İnsanlar evlenmek istedikleri halde olmuyor. Evlenemiyorlar. Hayatta böyle şeyler oluyor.

26 Mart 2015 2-3 dakika 92 öyküsü var.
Yorumlar